RÜYA GİBİ
Bir adım, bir adım daha. Rüya aleminin kapısını çaldım her adımda. Buharlanan su gibi yüreğim. Tebessüm konserinde gibiyim. Bilmem bu gecede neler göreceğim.
Ruh alemine geçecekmiş gibi titrek ve ürkek bedenim. Geceye saatler kala, göğüs kafesinden çıkacakmış gibi “güm güm” yüreğim.
Gece bereket getirdi. Kış boyu özlenen ama gelemeyen yağmur, gecemize teşrif etti. Gün bereketlendikçe bereketlendi. Gökyüzü grinin en güzel tonunu giymişti. Hafiften yağmura eşlik eden rüzgar, yanaklarımı okşayan ıpılık bir meltemdi.
Zaman en değerli hazine. Karanlığa veda eden bir sevine. Kahvaltıya yer bırakmayan heyecan fırtınası ve beklenen geceye ramak kalmış saniye. Göğüs kafesine saklanan huzur ve hadiye...
Bir tarafımda hep yanımda duran ve destekleyen eşim, diğer yanımda göz bebeğim, canım oğlum; erkenden çıktık yola. Kavuşmak istermiş gibi özlemle beklediğim geceye...
Giriş kapısında karşılaştık gecenin duayeniyle. Yanında mütevazı, güler yüzlü, sempatik bir hanımefendiyle. Çoluk çocuk, gelin kız, torun torba, herkes hazırdı geceye. Ev sahibi gibi hissettik gösterdikleri samimiyetiyle..
Sohbet, muhabbet hızla geçti vakit. Kokteyl salonu başladı dolmaya. Kapıdan giren kollarını açarak geliyordu kucaklamaya. Kırk yıllık ahbap gibiydik kucak kucağa.
"Biz bir aileyiz" sözünün içi nasıl da doldu. Sözde değil birebir özde oldu. “Biz böyle güzeliz” diyorduk. Ama bunu hissetmek, asıl mutluluk. Şakır şakır yağan yağmur ıslatsa da konukları, muhabbetin yoldaşı sıcacık çayla ısınıyorduk.
Gecenin mimarında heyecan fırtınası, o mimarın ardında dağ gibi duran canyoldaşı. Esas yükü çeken gizli kahramanında ise asalet, şıklık cabası. Herkes hazır geceye, tebessümler yerleşti çehreye. Müthiş bir açılış konuşmasıyla ısınıldı seyirciye. Ardından bir bir çıkmaya başladı ödül alanlar sahneye.
Dereceye giren ödüller, muazzam bir seslendirme eşliğinde tek tek verildi sahiplerine. Ardından şiirler, Barış Manço şarkılarından konser ve Aşık Veysel’den “Uzun İnce Bir Yoldayım” şarkısıyla gece dönüştü şölene.
Bu güne kadar yapılan yarışmalarda ilk üçe giren öykülerle birlikte, bu yılki 153 öykü içinden seçilen toplam 30 öykünün kitaplaştırılıp takdim edilmesi ise gecenin finali idi. Söylenen sürpriz bu olmalıydı. Ne kadar anlamlı bir çalışmaydı. Teşekkür sözü sığ kalırdı.
"Sayıklamalar" sayıklattı dilleri. Sıcacık aile ortamı ısıttı yürekleri. Bir dahaki seneye tekrar buluşma duasıydı dilekleri. Yüreklerinden hiç eksilmesin sevgileri...
