Advert

Sevdam Sende Saklı Ankara -2 / Yadigar Uyar Özyapan

Yazan: Yadigar Uyar Özyapan -SEVDAM SENDE SAKLI ANKARA /2

ANI - 23-01-2024 19:02 374 kez okundu.

Sevdam Sende Saklı Ankara -2 / Yadigar Uyar Özyapan
Advert

SEVDAM SENDE SAKLI ANKARA /2

Yorulmuş olmama rağmen kale içindeki evlere doğru ilerlemeye karar verdim. Birçok eski ev, yeniden restore edilmişti ve gerçekten güzel konaklar hayata dönmüştü. Ancak daha derinlere girdikçe birkaç eski evin hâlâ var olduğunu fark ettim ve adımlarım o evlere doğru beni yönlendirdi. Karşıma sarıya boyanmış, eski ancak tamir edilmiş bir kapı çıktı.

Bahçe kapısının üstünde iki kapı tokmağı vardı ve yanında peynir tenekesine dikilmiş kırmızı renkli bir sardunya ve sarmaşık gülleri. Bu güzel manzara ve kokular beni içeri çekiyordu.

Dayanamayarak, kapıyı tokmağıyla iki kez çaldım ve kapıyı açan yaşlı bir amca karşımda belirdi; “Buyur kızım bir şey mi istedin?” diye sordu.

Gülümseyerek; “Hayır, dolaşıyordum sadece. Kapınızın güzel görüntüsü ve çiçeklerin kokusu beni mest etti. Bu kapının ardında kimler var, diye merak ettim" dedim.

Amca da gülümseyerek; "Buyur kızım, misafirimiz ol. Geç şöyle gölgeye," diyerek kamelyayı gösterdi.

Üzeri asma yaprakları ve yeni olmaya başlamış üzümlerle kaplı kamelya, içinde çiçekli bir örtü bulunan masa ve mavi tahta sandalyelerle şirin ve sıcak bir görüntü sunuyordu. Kamelyanın bir kenarında çizgili desenli kumaşı olan bir somya ve eski halı yastıklar vardı. Somyayı ve halı yastıkları çocukluğumdan beri hep sevmişimdir. Hatta bir gün halı yastıklardan birini çocuksu bir merakla içini görmek istemiş, birini yırtıp bakmıştım içinin samanla dolu olduğunu görünce çok şaşırmıştım.

Yaşlı amca; “Somya, her zaman insanları şaşırtır, değil mi? Geçmişteki güzellikleri barındırır ve hatıraları canlandırır," dedi.

Ben de gülümseyerek; “Evet, haklısınız. Eski güzellikler ve hatıralar her zaman özel ve değerli olur," diye karşılık verdim.

Ardından amcanın davetine uyarak kamelyaya girdik ve keyifli bir sohbet başladı. Eski evin sıcaklığı ve anlatılan hatıralar, beni içinde bulunduğum anın güzelliğine daha da bağladı.

Bahçe gerçekten sıcak ve samimiydi, içimi huzurla dolduran bir atmosferi vardı. Nur yüzlü amca, "Sen otur soluklan, ben hanımı çağırayım, içerde yemek yapıyor," dedi ve içeri girdi. Bu fırsatla etrafı incelemeye başladım. Büyük bir avlu ve etrafında evler olduğunu tahmin ettiğim dört farklı renkte kapı vardı. Her kapının kendine özgü bir hikâyesi olduğunu düşünerek merak içindeydim.

Evlerin kapıları sıcak renkleriyle dikkat çekiyor, her biri farklı bir karakteri yansıtıyordu. Çeşmenin yanında ise sabun ve havlu düşünülmüş, misafirlerin rahatlığı gözetilmişti. Oturduğum masa, avlunun tam ortasında yer alıyordu. Her yerde rengârenk çiçekler ve güzel kokular vardı. Vişne ve dut ağaçları da gözüme çarpan güzelliklerden biriydi.

Bu bahçenin sıcaklığı, çeşitli renklerle dolu çiçeklerin güzelliği ve doğanın huzuru içimi dinginleştirdi. Yavaş yavaş etrafa karışıyor ve bahçedeki diğer kapıların ardında da ne güzelliklerin gizli olduğunu düşünüyordum. Bu muhteşem bahçede zaman geçirmek beni çok mutlu etmişti ve içimdeki keşfetme arzusu daha da artmıştı.

Temizlik ve çiçek kokularının adeta sarhoş edici bir etkisi vardı. Bir süre sonra yaşlı amca ve kendisine çok benzeyen kırmızı yanaklı teyze yanıma gülerek geldiler. "Hoş geldin kızım, sefalar getirdin evimize" diyerek sevimli teyzem sarıldı. Bu sarılma o kadar içten ve samimiydi ki, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi hissettim. Teyzenin üzerinde toprak, yemek gibi tarif edemediğim anne kokusu ve sıcaklığı vardı.

Teyzem; “Karnın aç mı guzum, sana ne ikram edelim?” diye  sordu.

Akşamın olmasıyla birlikte ben de acıkmıştım ama kibarca; "Çok teşekkür ederim, aç değilim" dedim.

Fakat teyzenin güler yüzlü ısrarı karşısında dayanamadım.

“Misafirimizi ikramsız göndermeyiz, değil mi?" diyerek Mehmet Amcam da araya girdi; "Aliye'm, Allah ne verdiyse yemeği beraber yeriz. Aliye'm çok güzel güveç yaptı, tatmadan gitme kızım" dedi.

Mehmet Amca, benim yarı aralık bahçe kapısına baktığımı görünce; “Tokmaklar mı dikkatini çekti?” diyerek tokmakların eski zamanlarda kullanım amacını açıkladı. Küçük tokmağın kadınların geldiğini belirtmek için çalındığını, böylece ev sahiplerinin kadın misafiri geldiğini anlayarak kapıyı açtığını söyledi. Büyük tokmağın ise erkek misafiri belirtmek için kullanıldığını ve ev sahiplerinin de buna göre hareket ettiğini ifade etti.

Aliye Teyzem, yemek vaktinin geldiğini söyleyince ikisi birden eve girdiler. Mehmet Amca, ellerinde dolu bir tepsiyle geri döndü ve hemen ayağa kalkıp yardım etmek istedim ancak Mehmet Amca misafir olduğumu belirterek oturmamı söyledi.

Aliye Teyzem de güzel kokulu güveci getirince sofra tamamlanmış oldu. Yanında pilav ve cacık da vardı. O kadar acıkmıştım ki, iştahla yemeye başladım. Onların misafiri olarak, sıcaklık ve sevgi dolu sohbetleriyle güzel bir akşam geçirmek benim için unutulmaz bir anı olacaktı.

Akşam ezanı okunuyordu, kalksam artık misafirliğim uzun sürdü ayıp olacak diye düşünürken Mehmet Amca’nın sesiyle kendime geldim.

Mehmet Amca; “Aliye'm ben çayı demlemiştim namazı kılınca alır gelirim siz hanım kızımla biraz sohbet edin dedi.

Aliye Teyze, eşinin arkasından sevgiyle baktığını görünce merakla; “Çok mu seviyorsun Mehmet Amca’yı?” dedim.

Utangaç bir gülümsemeyle yüzüme baktı “Evet, çok seviyorum kızım” dedi. Bir an mavi gözleri bulutlanarak; "Sevdalandık biz" dedi. İçimde bir umut uyandı. İşte aradığım aşk ve sevda karşımdaydı.

Mehmet Amca, namaz sonrası çay tepsisiyle yanımıza geldi. Aliye Teyze’yle olan sohbet konumuz devam etsin istiyordum; “Mehmet Amca, Aliye teyzem sizi çok sevmiş” dedim.

Mehmet Amca; “Ben de onu çok seviyorum kızım O benim yarim” dedi. Yarim derken gözleri ışıldıyordu. Yarim ne güzel bir kelimeydi. Beni derinden etkiledi. Sakız aşkı geliverdi aklıma. Kedisine, köpeğine; “Aşkım” diyenler “Yarim” diyebilirler miydi acaba?

***

- Sevdam Sende Saklı Ankara /1 okumak için tıklayınız 

 

 

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Unutulmaz Anılar / Nevin Bahtışen

Unutulmaz Anılar / Nevin Bahtışen

06-05-2024 - ANI

Sarılarda Çocukluk Yıllarım / Mehmet Küçük

Sarılarda Çocukluk Yıllarım / Mehmet Küçük

06-05-2024 - ANI