Advert

Sevdam Sende Saklı Ankara -1 / Yadigar Uyar Özyapan

Yazan: Yadigar Uyar Özyapan -SEVDAM SENDE SAKLI ANKARA /1

SÖYLEŞİ - 17-01-2024 15:31 425 kez okundu.

Sevdam Sende Saklı Ankara -1 / Yadigar Uyar Özyapan
Advert

SEVDAM SENDE SAKLI ANKARA /1

Ankara'yı tepeden görmek yetmemişti. "Haydi, Ankara'nın içine, göbeğine girelim" dedim kendi kendime. Ne zaman kendimi yorgun veya yalnız hissetsem ya benden yaşça büyük birini ziyaret ederim ya da Saman Pazarı civarını ve o bilindik Çıkrıkçılar Yokuşu'nu gezmeye giderim. Neden mi? Çünkü bu benim için bir tür eskiye dönüş, yenilenme yolculuğudur. Orada, az da olsa kalan eski havayı soluyarak tazelenirim.

Ankara Kalesi'ne doğru çıkarken yeni restore edilmiş kafelerin çekici kahve kokuları buram buram etrafa yayılmaya başlamıştı. Müthiş bir davet gibi hissettim ve dayanamayarak tahta, küçük iskemlelerle ve çiçekli masa örtüleriyle donatılmış sevimli bir kafeye oturdum. Mis gibi kahvemi yudumlarken biraz sakinleşip dinlenmiştim. Yine, önümde uzunca bir yokuş vardı, fakat ben yokuşları severim. Hayatımızda hep inişli çıkışlı dönemler olmuştur zaten.

Yürürken hep iç çektiğim kapılar çıktı karşıma. Benim için kapılar her zaman ilgi çekici olmuştur. İnsanların hayatlarında da çeşitli kapılardan geçtiklerine inanırım. El kapısı, ekmek kapısı, kısmet kapısı ve hele hele gönül kapısı... Her kapının da bir anahtarı vardır ve özellikle gönül kapısının anahtarını kaybetmeye gelmez. Eğer kaybedilirse, bir daha o kapı sana zor açılır... Bu düşüncelerle yine gülümsedim.

Gönül kapısı, insanın iç dünyasına, duygularına ve ilişkilerine açılan en özel kapılardan biridir. Kalbin anahtarıdır ve onu kaybetmek, duyguların donup kalmasına sebep olabilir. Bu yüzden gönül kapısını açık tutmak, içindeki sevgi ve duyguları paylaşmak çok önemlidir. Kapıların ardında her zaman yeni deneyimler ve farklı dünyalar olabilir, bu yüzden kapıları dikkatle gözlemlemek ve anahtarlarını doğru zamanda kullanmak hayatımıza değer katabilir.

Eski evlerin dökülmüş sıvalarıyla birlikte "yalnızım, bıraktılar beni" der gibi görünen kırık dökük kapıları görünce içim sızladı. O kapıların ardında kimler, neler yaşamıştı diye düşünmekten kendimi alamadım.

Eskimiş kapıya yaslandım ve; “Yanındayım, yalnız değilsin" dedim. Halden anlamak benimkisi, yalnızlığı iyi bilirim. Kapı da sanki bir omuz verdi bana; "sağ ol" der gibi.

Eski kapılar, tıpkı insanlar gibi yaşamın zorluklarına direnmiş, iyi kötü anıların izlerini günümüze taşımıştı. Belki de, sessizce anlatmak istediği bir hikâyesi vardı. Bu hikâyeyi kimse bilmeyecekti.

Kapıya hüzünle bir kez daha baktım ve gülümseyerek uzaklaştım.

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yazmak Neye Yarar? / Erhan Tığlı

Yazmak Neye Yarar? / Erhan Tığlı

11-05-2024 - SÖYLEŞİ

Kendini Unutmak / Sebahat Sarıca

Kendini Unutmak / Sebahat Sarıca

11-05-2024 - SÖYLEŞİ