Advert

Hayaller ve Hayatlar -2 / Göher Güler

Yazan: Göher Güler -HAYALLER ve HAYATLAR /2

ÖYKÜ - 29-03-2024 20:19 276 kez okundu.

Hayaller ve Hayatlar -2 / Göher Güler
Advert

HAYALLER ve HAYATLAR /2

İsmail, Aysel'den yaşça oldukça büyüktü. “İsmail Ağabey” diyordu ona. İsmail de ona; “kardeşim“ diyordu.

Aysel; “Şimdi ne olacak İsmail Ağabey? Ne yapacağız, ben seninle evlenemem?” diye sorunca; “Sen merak etme, hele bir nikahı yapalım, bu eziyetten kurtarayım seni, gerisini düşünürüz” dedi İsmail.

Aysel'in yaşı on sekizden küçük olduğu için, nikah kıyılamıyordu. Yaşını büyüttü babası. Bir kaç hafta içinde, Aysel'le İsmail'in nikahı kıyıldı. Başka şehirden ev aldı İsmail. Aysel'e elini sürmedi; "Sadece kağıt üzerinde nikahlı görüneceğiz. Biz gene bacı-kardeş yaşayacağız. Seni okutacağım, bir meslek sahibi yapacağım. Mesleğini eline alınca boşanırız" dedi.

Aysel boynuna sarıldı; “Çok teşekkür ederim İsmail Ağabey" dedi. Aysel, işkenceden kurtulmuştu ama aklı iki kardeşindeydi. Gözüne uyku girmiyordu. İsmail Ağabey’ine söyleyemiyordu. Kıvranıp duruyordu. Hayallere dalıp gidiyordu. Neredeyse gece yarısı olmuştu. Ev telefonu çaldı. Telefonu İsmail açtı. Arayan Nezaket'ti. Hüngür hüngür ağlıyordu Nezaket. Ağlamaktan konuşamıyordu.

- Ne oldu, niye ağlıyorsun, Nezaket? 
- İsmail Ağabey, ablamla konuşabilir miyim? 
Konuşursun tabi, ne olduğunu söyle bana.
- Ben yabancı mıyım, eniştenim senin. Derdini paylaşabilirsin benimle.
- Ağabey nasıl söylesem ki? Ben düştüm de parmağım kırıldı. Babama söyleyemedim. Beni doktora götürür müsünüz? 
- Tabi götürürüz. Yarın sabah ordayız...

Sabaha karşı geldiler, Nezaket'i almaya. Nezaket; perdeyi aralamış, camdan dışarı bakıyordu. Saçı başı dağılmış, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Kapalı camdan öptü Aysel, Nezaket'i. İkisi de ağlama krizine girmişti. Kapıyı açtı Nezaket. Ablasının boynuna sarıldı;  “Abla n'olur beni burdan kurtar. Benim dayanak gücüm kalmadı.” dedi hıçkırarak.

Kapı sesine Leyla kalktı; “Ne oluyor, bu saate ne işiniz var burada?”

“Nezaket düşmüş parmağı kırılmış, doktora götüreceğiz, Leyla abla” dedi İsmail.

O arada Samet uyandı. Ağlamaya başladı; "Abla ne olur beni de götür diye yalvarıyordu."

Samet'i, tamirciye çırak olarak vermişti babası. Daha on iki yaşındaydı. Çıraklık ağır geliyordu. İyice zayıflamıştı. Ablası söz verdi; "Gelip seni de alacağım Samet'im. Hadi sen uyu, biz ablanı doktora götüreceğiz şimdi. Bak çok ağrısı var..."

Nezaket yol boyunca kıvranmıştı. Parmağı ve eli davul gibi şişmişti. Aysel; "ne oldu parmağına" diye, sormaya korkuyordu. Çünkü biliyordu Leyla'nın bir şey yaptığını.

İsmail sordu:

- Ne oldu parmağına Nezaket? 
- Düştüm İsmail enişte. 
- Doğruyu söyle Nezaket.
- Şey, şey oldu enişte, Leyla abla oklavayla vurdu. Yufkayı büyük açamadım diye. 
- Bu kadın iyice zıvanadan çıktı. Vicdansız, nasıl kıydı sana. Akşam babanla konuşacağım, bu böyle olmaz. Samet'i de alıp, bize götüreceğim sizi...

***

- Hayaller ve Hayatlar /1 okumak için tıklayın

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Birleşme / Habil Yashar - Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi

Birleşme / Habil Yashar - Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi

02-05-2024 - ÖYKÜ

Tavan Arasındaki Ölüm / Elmas Tunç

Tavan Arasındaki Ölüm / Elmas Tunç

02-05-2024 - ÖYKÜ