Advert

Gönderilmemiş Mektuplar

Yazan: Gülce Yılmaz - GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR

MEKTUP - 13-08-2022 06:02 1424 kez okundu.

Gönderilmemiş Mektuplar
Advert

GÖNDERİLMEMİŞ MEKTUPLAR 

Düşünüpte yazmadığım,  yazıpta yollamadığım mektuplar var kilidi kırılmış çekmecemde. Kime yazdığımı,  niye yazdığımı kimsenin bilmediği,  kimsenin anlamadığı ve kimsenin anlamayacağı... Dilime dolanan türküler var  çok eskilerden kalan yitik bir ezgi gibi. Uzun uzun uzaklara dalarken mırıldandığım  türkünün nağmesinde sen varsın yine ve bunu bir ben biliyorum bir de bir köşesi yıpranmış kaneviçe işlemeli ipek mendilim.  Sana dair bildiğim ne varsa eksik ne varsa yarım tam olan hiç bir şey yok. Cümlem yarım,  sevdam yarım,  ben yarım... Yârla bir olmayınca yarım kalıyor bir yanım...

Üç nokta ile sonlandırdığım her cümlenin sahibi sendin, bunu bir tek sen bilirdin bir de ben...  Seni senden ziyade sevdiğimi de tek yaradan bilirdi bir de ben.  Söyleyememek. Adını zikredememek. İçine konuşmak... Çok ağır bence... konuşanlar,  yazanlar, hissedenler kadar susanlar da şair bence. Bundandır üç noktanın haşmetine sığınışım... Allah da şahit gökte yıldız da ve dahi ay da şahit ki dünya gözü ile görüp sarılmak istediğim,  kokusunu ezber etmek istediğim tek insansın. Bunu da bir ben bilirim bir de yer yersiz dolan gözlerim... Şimdi benden uzaktasın ama buralar hep sana ait bilmelisin.

Bir şarkı açıp sesim kısılana kadar,  avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum.  İçimde tuttuğum ne varsa, içime attığım ne varsa bana dert olan ne varsa gökyüzüne salmak istiyorum. Sanıyorum ki üzerimdeki yorgunluk uykusuzluktan...  Ama beni yoran uykusuzluk değil  içime attıklarım,  içimde tuttuklarım.  İçimde yaşadığım depremler sarsıyor beni.  Gün gelecek ben o depremlerden birinde enkazın altında can vereceğim ve kimsenin ruhu duymayacak, senin dahi ruhun duymayacak. İçimde sen ve sana yazamadıklarım, aklımda sen ve bunu bir ben bileceğim bir de yaradan...

Gelmeyeceksin biliyorum,  gelsen de ben o ben olmayacağım.  Sana hasret öleceğim biliyorum... Hüznüm bağrımı yakacak ve ben ona da alışacağım.  Hem zaten ne diyordu şair;  "Biz hüznün insanlarıyız, mutluluğu bulsak sahibini ararız." Tam da burada kendime bir yer edindim. En çok hüzün yakışıyordu belki de.

Gelmeyeceksin biliyorum, hayalin de alıştıra alıştıra uzaklaşıp gidecek benden ve ben ona da alışacağım... Gelmeyeceksin biliyorum, gölgen gölgeme değmeden sadece yürüyüp gittiğin sokaklarda ağaran saçlarıma bakıp üzüleceğim. Bir defa ölmek neyse de gelmeyeceğini,  kalmayacağını bile bile her gün öleceğim biliyorum.

Dört mevsimin dördününün de sen olduğunu bilseydin şayet gelirdin belki hatta kalırdın da. Ama nerden bileceksin. Bunu bir ben biliyorum bir de kalemim. Senin bana nasip olmuş olman şahsi hayatımın en değer biçilmez talihidir bilmelisin bunu. Sitem değil yazdıklarım bilmelisin. Bazı insanlar birbirine aittir hiç kavuşamasalar bile... Biz sevmekle yükümlüyüz,  kavuşmak mı onu da yaradan bilir... "Hoştur bana senden gelen ya gonca gül, yahut diken ya hayattır, yahut kefen, kahrında hoş, lütfun da hoş." Diyen Yunus Emre'nin  hoşgörüsü ve sabrına sığınarak noktalamak istedim bu geceyi de... Sabır,  şükür ve dua ile...

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yaş Almışlığıma Mektup / Özlem Tarı

Yaş Almışlığıma Mektup / Özlem Tarı

22-04-2024 - MEKTUP

Sana da İyi Bayramlar / Mustafa Karaçizmeli

Sana da İyi Bayramlar / Mustafa Karaçizmeli

12-04-2024 - MEKTUP