Advert

Gel Bakalım 2024 / Hüseyin Uyar

Yazan: Hüseyin Uyar-GEL BAKALIM 2024

DENEME - 26-12-2023 15:21 773 kez okundu.

Gel Bakalım 2024 / Hüseyin Uyar
Advert

GEL BAKALIM 2024

Kainatın bilinmeyen bir noktasında kendi halinde dönen bir gezegen. Ünlü matematikçi Roger Penrose diyor ki, “Yaşam şartının oluşabilme ihtimali on üzeri on üzeri yüz yirmi üç.” ve bu ihtimal gerçekleşmiş. Bu da yetmiyormuş gibi, gözlemlenebileceği düşünülen evrenin çapının 90 milyar ışık yılı olduğu tahmin ediliyor. Çok çılgınca bir durum değil mi!

Bizler, işte bu olağanüstü olasılığın gerçekleşmesi ile oluşan gezegene doluşmuş bir grup insanız. Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Dün başkaları vardı, bugün biz varız, yarın başkaları olacak. Biz buradayız ama dünküler nereye gitti? Yarınkiler şimdi nerede? Algoritmasını bilmediğimiz bu serüven hakkında yüzlerce fikrimiz ve inanç sistemimiz var.

Zamanın gerçekliğini anlayabilmek o kadar da kolay değil. Bilgi temelli olmayan fikirlerimizin aslında putlaşmış kalıplar olduğunu anlayamıyoruz. Her yanımızı sarmış bu putlardan kurtulmak niyetimiz de yok; çünkü farkında değiliz.

Kendi halinde dönen bu gezegenin döngüsüne; yıl, ay, gün, saat gibi isimler vermişiz. Bu, zamanın içindeki yolculuğumuzda rotamızı kaybetmemek için bulduğumuz bir çözüm. Ne Dünya’nın ne de Güneş Sistemi’nin bundan haberi var. Hatta ‘yeni yılın geldiğinden’ aynı gezegenin paydaşları olan diğer canlıların bile haberi olmayacak. Daha da ileri gidelim. Sadece miladî takvimi kullanan ülkeler için gelecek yeni yıl. 
Ve 2024…
Çok bildik görüntüler… 31 Aralık’ta, Asya’nın en doğusundan itibaren havai fişekler patlamaya başlayacak. Çılgın eğlenceler, süslü kazalar ve diğerleri ile birlikte, aşina olduğumuz görüntüler bir gün boyunca sürecek.

Asıl mesele şu; milyarlarca insan yeni yıl dileklerinde “barış ve mutluluk” isteyecek. Peşinen söyleyebilirim ki, bu dilek kabul olmayacak. 2024’te barış ve mutluluk gelmeyecek. Muhtemel ki, savaşlar daha da azacak, insanoğlu daha da acı çekecek. Üstelik sadece insana değil, gezegenimizin diğer paydaşlarına da zarar vereceğiz.

Günah keçisinin hikâyesini bilirsiniz. Burada tekrarlamaya gerek yok. Modern zamanların günah keçisinin formu farklılaşsa da mantığı aynen devam ediyor. 2023’ü günah keçisi yapıp göndereceğiz. Tam bir yıl sonra 2024’ü de günah keçisi yapacağız. Bundan önce hep yaptığımız gibi. Çok iyi biliyoruz ki, aslında ‘günah’ ne keçiye ne de geçip giden zamana ait. Biz aslında ‘günahın’ kime ait olduğunu çok iyi biliyoruz.

Gerçek soru şu olmalı! Doyumsuz ruhları içinde barındıran bedenlerin işledikleri küresel günahların bedelini Dünya’mız daha ne kadar ödeyecek? Böylesine acının ve mutsuzluğun ağırlığını daha ne kadar kaldırabilecek? Bu gezegen, Güneş’in çevresinde daha kaç tur atabilecek?

Elbette bu soruların cevabını bilemeyiz. Ancak cevabını bilemediğimiz bu soruları sıkça sormanın şöyle bir faydası olabilir: Bu sorular kaçınılmaz sona doğru hızla ilerleyen Dünya’mızın kurtuluşunu düşünmek için elimizi çabuk tutmamıza yardımcı olur.

Artık yeni yıl dilekleri yerine, yeni yıl soruları sormayı adet haline getirmeliyiz.

Gel bakalım 2024… 
Biliyorum geldiğine pişman olacaksın ama biz böyleyiz…

Editör: Dr. Özlem Demir 

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME