Advert
https://www.truvaedebiyatdergisi.com/files/uploads/user/8ebdf0bcebb4f32fe5771c9eed8e9124-0eee6b47fc4a82ca69a2.jpeg
Dilek Tuna Memişoğlu
Advert

Bir Aşure Öyküsü

18-08-2022 17:19 1312 kez okundu.

Nuh Nebi'den Bugüne

Bugünlerde evlerimizde pişen aşureler damağımızda tatlı bir iz bıraktığı gibi, geçmişten de öyküler anlatır bize.

Kim bilir kaç evde umutla, dualarla kaynatıldı yüz yıllarca. 
Kim bilir nice damağı lezzetlendirdi...
“Aşure günü” dediğimiz zamanda, mühim olaylar yaşamış insanlık.
Acılar, sevinçler, hüzünler, ayrılıklar, savaşlar...

Aşure Kerbela Olayı’nı hatırlatır bize... 
Yitirilen canları. 
Savaşların kötü yüzünü. 
Barışın, kardeşliğin yüceliğini...
Aşure, Nuh Tufanı'dır…
Tüm canların dolduğu kocaman bir gemidir hayalimizde.
Sular çekilip, gemi Cudi Dağı’nın tepesine oturduğunda kurulan, insanlığın başında toplaştığı büyük kazandır. 

Ambarda ne var ne yoksa bir-iki avuç, fasulye, bulgur, buğday, türlü yemiş ve meyvelerle pişirilen aştır…
Ninelerimizin mutfağından bizim mutfağımıza kadar değişmeden gelen “özel tarif” tir.
Aşure berekettir, dağıttıkça çoğalan, lezzetlenen...
Benim de baş tacı tatlımdır…
Senede bir kez olsun evimin misafiridir...
Bu yıl da zamanı geldi bu güzel lezzetin. 

Mutfağı şöyle bir karıştırdım, ne var ne yok diye. 
Aşurelik buğdayı, kuru fasulyeyi önceden haşlayıp hazırlamıştım. 
Biraz şeker. 
Kararınca su. 
Bulduğum kuru meyveleri iyice yıkayıp minik minik doğradım. 
En son onları kattım. 
Bir iki taşım daha kaynadı. 
Aşure hazır...
Geriye süslemesi; eşe, dosta, komşulara dağıtma işi kaldı...
Nasıl ki onca malzemenin birleşimi, ortaya uyumlu, kendine has bir lezzet çıkarıyor. 
Fasulyeyle nohut şekerle, meyveyle hemhal oluyor.
Bu tat insanları da birleştiriyor. 

Bir küçük kap aşure dostlukları pekiştirmeye yetiyor çoğu kez.
Ne kadar çok paylaşılırsa o kadar tatlanıyor, kıymetleniyor. 
Tencereyi karıştırırken içine bildiğim tüm güzel duaları, iyi niyetleri, sevgi cümlelerimi fısıldıyorum.
Kime ulaşırsa, kim tadına bakarsa iyilik, güzellik, bereket, barış ve  şifa versin diye...

Mutfağımda pişen bu lezzet, tabak tabak tabak sevgi olarak ulaşıyor etrafa.
Onu anlattığım cümlelerim kelime kelime, harf harf evrene yayılıyor. 
“Birlik, bütünlük içinde olun ey insanlık” diyor kâsedeki aşureler…
"Tıpkı benim içimdeki tanelerin uyumu gibi, siz de yakalayın bu tadı dünyada"…

Neler Söylendi?