ÖMÜR AĞACI
Güneşi gülüşünde gizleyen ömür...
Benden çaldığın huzurumun
Huzursuzluğunu yaşatıyorsun bana
Yıllarımı esir almış bir ömür kadar.
Her gecemin gölgesine bir kâbus gibi
Biraz yokluk, bir az öfke verdin
Tozlanmış umudumun yarınlarına.
Yeni bir hayatın önsözü gibi
Girerek sabahın kızıl mavisi ufuklarıma…
Şehirlerin kimsesiz kalabalığında
Kan ve hüsrana beledin düşlerimi.
Saat, sıfırın bilmem kaçı
Ya da öyle söyledi düşlerim bana.
Ayaklarımı yerden kesen hayallerim
Parmak basar yazısı silinmiş kalplere
Günde kaç kez yazarlar yazgımızı
Gök ekinlerin başaklarını biçe biçe
Zinciri zulmün sallanır omuzlarımda…
Bilmem nereden, niye gelir bana
Nereye gider, çocukluk günlerimi hatırlatan
Böylesi garip duygular,
Yüreğimi acıtırken ansızın beynime sızar
Ölümün yorgun nefesi kulağıma fısıldar
Ömür ağacının dallarında yankılanan
Sesleri boğulur yaşlı yüreğimde...