Advert

Hayatı Akışına Yaşamak -1 / Sedat İlhan

Sedat İlhan -HAYATI AKIŞINA YAŞAMAK /1

DENEME - 10-12-2023 16:57 461 kez okundu.

Hayatı Akışına Yaşamak -1 / Sedat İlhan
Advert

HAYATI AKIŞINA YAŞAMAK /1

Bu kavramı o kadar çok fazla kullandım ki, patentini alsam olur. Belki de bununla anılırım bir süre sonra, böyle devam edersem. Kötü de olmaz aslında.

Hayatı akışına yaşamak!

Söylemlerimiz bizi ele verirler. Bazen arzularımızdır dilimizden dökülen, bazen de korkularımız… Özgür insanlar, özgürüm demek zorunda hissetmezler mesela. Sadece özgürce, istediklerini yaparlar, neye inanıyorlarsa, onu gerçeklemek üzere gayret ederler. “Ben özgürüm” demek; “Benim özgürlük alanıma müdahale hissediyorum” demenin naif bir şeklidir. Veya bir isyan. Bu kritere göre; ben, hayatımı akışına yaşayamıyorum. Kabulümdür. Ama istiyorum.

Hayatı akışına yaşayabilmek için, öncelikle hayata verdiğimiz anlamı gözden geçirmeliyiz.

Çünkü her ne gözle bakıyorsak, gördüğümüz ancak o olabilir. Hatta bütün varlıklar, hayatın o olduğunu bize ispat etmek üzere kendi aralarında anlaşırlar, bizi tasdik ederler.

“Hayat yardımlaşmadır” dediğimizde; her varlık, zorluklarımızı hafifletmek üzere emrimize amade olur.

Ya mücadele dersek?

Hayat mücadele midir yoksa yardımlaşma mı?

Bence öğrenmedir, ancak bilmeyene… Neyi biliyoruz ki?

Bilmek konusunda saatlerce ve defalarca konuştuk dostlarla, konuşuruz hala, demektir ki konuşacağız sonsuza dek.

Bilmek var, bilmemek var. Bilmediğini bilmemek var. Bildiğimizden fayda görememek, başkası için bilmek de...

Mücadeleyi de öğreniriz, yardımlaşmayı da. Hayat nedir öğreniriz; sevgiyi, saygıyı, insanı. Ne istediğimizi de öğreniriz zamanla. Umarım çok geç olmadan…

Bilmeye veya bilime karşı değilim. Ancak, bildim dediğimizde öğrenme kapımızı kapattığımızı da, es geçmeyelim isterim. Veya bilime yeni bir tanım mı getirmeli? En azından, kendi aramızda. Biz bilim adamı değiliz nasıl olsa. Suyun 100 derecede kaynadığını bilmemize gerek var mı ki? Zaten, 100 derecede kaynaması için özel şartlar sağlanmalı. Çok mu hafife aldım yoksa? Siz söyleyiniz, nedir bilim?

Bir dost ile görüştük. Bana iyi sabretti. Sakindi. “Bilim gerçektir” der. O zaman, neden dün bilim adına konuşulanları bugün çöplüğe atıveriyoruz. Gerçek, moda gibi bir şey mi yani? Öğreneceğiz. Umarım aç kalmadan önce. Dilerim; gerçek diye bildiklerimizin karın doyurmadığını anlamak için açlıktan midemizin ağlaması gerekmez.

Geçenlerde firma yöneticileri, tüm çalışanlar ile bir toplantı düzenlediler. “Özür dileriz” diyorlar. Bosna’da yeni bir fabrika kurmuşlar. Adım adım tüm üretimi oraya kaydırmaktalar. Bu nedenle pek çok çalışan, iş değiştirmeyi tercih etmiş. Bir ümit deyip kalanlar…

Düşündüm gece boyunca, uyuyamadım hatta. Birileri sevinirken, birileri üzülmek zorunda mı? Birileri üzülürken birilerinin sevinmesi mümkün mü?

Bilmem ki nedendir? Sosyal medyada ilkoul, ortaokul, lise arkadaşlarımı aradım. Bir kaç tanesini bularak mesaj yazdım. Henüz cevap yok. Hesapları çok aktif değil. Yine de, her türlü sonuca hazırlıklıyım. Belki de, kendimle yüzleşmek istedim. Tercihlerimiz bizi biz yapar ama tercihlerimizi yapan da biziz. Çocukluğumda, bu günlerimin işaretleri olmalı.

Düşünüyorum da, hatırladığım şeyler hep kötü. Neden acaba? İyileri çabucak mu unutuyoruz yoksa kötü olan ben miydim?

Çocuklar ağlamasın. Uçurtmalar hep uçsun. Yoksa…

Öğreniyoruz, öğreneceğiz.

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME