BEN ÖLMEYECEĞİM
bir zemheri gecesinde
sevincimi yüklenemedi hislerim
bir zemheri gecesinde öğrendim
güneydoğunun ücra bir köşesinde öğretmenim
yolculuk başladı derme çatma bir kamyonla
kar lâpa lâpa fırtına doludizgin
hiç sormayın yollarını antepin
kardeş geçidi çetin toroslar hırçın
şoför ali bedbin şoför ali kızgın
ah gâvur dağı kimini öksüz
kimini yetim bıraktın
gözlerim közlerinin küllerini yele verince
kardelenler şahlanır önümde
yüreğimse fersah fersah ötelerde
yılan yollar sığ koylar mor dağlar aşar
bahara koşar kışa inat
aydınlığa koşar karanlığa inat
düş yorgunu gözlerimden süzülür hayallerim
çiftçiyim
sevgi ekeceğim gönüllere
kardeşlik ekeceğim
yunus diyeceğim
mevlânâ diyeceğim yeşeren filizlere
ipek böceklerim
sevgi dokuyacak titiz titiz
ressamım
geleceğini çizeceğim ülkemin
gökyüzü masmavi
yeryüzü rengârenk desenlerle dolacak
dostluklar boyanacak renksiz renksiz
sarrafım
nakış nakış insan işleyeceğim
başbakanım cumhurbaşkanım olacak yarınlara
ülkem medeniyetin şahikasına çıkacak dertsiz dertsiz
sessiz bir sayhayım ben yankısı okyanusları aşan
gönül pazarında meydan malı mezat
on parmağımda sayısız hüner
gönlüm yediveren
soluğum yayılır köşe bucak
ülkemi kucaklayarak umrana yediveren
duydum ki nihallerim meyveye durmuş
zeyneple hasan öğretmen olmuş,
tarih anlatırmış öğrencilerine ecdadı anlatırmış
gülten âkifi anlatmış geçenlerde
hastanelerde şifa dağıtırmış gönül
esra akciğer ekermiş çöllere
ömerin yaptığı evler dayanıklıymış depreme
hırsızlar köşe bucak kaçarmış musadan
o haylaz mücahit vardı ya
şehit olmuş vurulmuş bağrından
görüyorsunuz ya
ben geleceğim öğrencilerim gelecek
ben gideceğim öğrencilerim kalacak
ama ben ölmeyeceğim
kerpiç damlı taşra hanelerinde
çocuğum bari öğretmen ol teranelerine inat
yudum yudum anadolu olacağım sığlıklara
bilirsin
ben ölürsem hürriyet ölecek çığlıklar bitecek
ben ölürsem istikbal sönecek ülkem ölecek
ve ben ölmeyeceğim