Advert

Yerebatan Sarnıcındaki Sır: Medusa / Ebru Bozcuk

Yazan: Ebru Bozcuk -YEREBATAN SARNICINDAKİ SIR: MEDUSA

DENEME - 16-03-2024 20:11 207 kez okundu.

Yerebatan Sarnıcındaki Sır: Medusa / Ebru Bozcuk
Advert

YEREBATAN SARNICINDAKİ SIR: MEDUSA

Görkemli sütunları ve gizemli heykelleriyle bin beş yüz yıllık bir tarihin içindesiniz. Suyun içinde yükselen sütunlar nedeniyle; “Yerebatan Sarnıcı“ olarak biliniyor.

Yapılış amacı İstanbul 'un su ihtiyacını karşılamak olan sarnıç, Bizans İmparatoru Justinianus tarafından yaptırılıyor.

Roma dönemi heykel sanatının dikkat çeken örneklerinden olan iki Medusa başı, sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında birisi yan, diğeri ters olmak üzere kaide olarak yer alır.

Genç Roma çağına ait antik bir yapıdan sökülerek buraya getirildiği sanılmaktadır.

Gelelim zavallı Medusa'nın trajik hikayesine...

Medusa, uzun siyah saçlı, siyah gözlü, mükemmel vücutlu bir kadındır.

Güzelliği ile herkesi büyüleyen ve kıskandıran, tanrıları bile kendisine aşık eden mitolojik bir karakterdir. Öylesine güzeldir ki, ona rakip olabilecek başka bir kadın yoktur ve ne yazık ki, bu güzelliği başına büyük bela açacaktır.

Athena'nın sevgilisi Poseidon, Medusa'yı görür görmez aşık olup ona sahip olur.

Bunu duyan Athena çıldırır ve Medusa'yı insanların bakmaya bile tahammül edemeyeceği çirkin bir yüzle yaşamaya mahkum eder ve bununla da kalmayıp saç tellerini yılana çevirir. Üstüne üstlük ona bakan herkesin taşa dönüşmesini sağlar.

Athena, Poseidon'u cezalandırmak yerine tüm öfkesini Medusa'dan çıkarır ve kardeşi Perseus'tan Medusa'yı öldürmesini ister. Perseus da Medusa'nın başını keser ve başı alarak savaşlara katılır. Onun başını görenler taş kesilir ve böylelikle Perseus bütün savaşları kazanır.

Athena gibi, Strateji ve Zeka Tanrıçası bile olsa, depresif ve kıskanç bir kadından daha tehlikelisi yok sanırım.

Bu noktada, Yerebatan Sarnıcı’ndaki Medusa heykeli, neden ters diye sorarsanız; sütun kaidelerine bakanların taş kesilmemesi için bu şekilde yerleştirildiği anlaşılmaktadır.

O dönemde büyük ve önemli yerleri korumak için Medusa heykellerin konulduğu bilinmektedir. Hatta Medusa tasvirinin Bizans döneminde kılıç kabzalarına işlendiği görülmektedir.

Antik dönemde kötülüklerden korunmak için bir sembol haline gelmiştir.

Olumsuz enerjiyi uzaklaştıran, güçlendiren bir sembol...

Sonuç itibariyle, hem hizmet et, hem tecavüze uğra, hem cezalandır ve sonunda öl...

Günümüzdeki kadın cinayetlerini düşününce, aynı noktada olduğumuzu bir kez daha anlıyorum.

Antik çağlardan bugüne kadar hiçbir şeyin değişmediğini görmek çok ironik bir hal...

Kadın, özellikle canavarlaştırılma yoluna gidilmiştir. Bu, yıllar boyunca süregelen kolektif bilincin ilk yansımasıdır. Nasıl ki engizisyon mahkemelerinde, cadı olduğu iddia edilerek yakılan kadınlar varsa, bu alt benlik halen süregelmektedir.

Efsaneler, topluma mutlaka bir ders veriyor... Tanrısal bir güce sahip olan asiller ya da elit sınıf diyelim, bir şekilde istediğini elde ediyor. Güçsüzü ezerek hatta yok ederek yapıyor bunu. Çok şey değişti mi o günden bu güne?... Tabii ki, hayır...

Ne yazık ki, biz zavallı Medusa’yı, bin beş yüz yıllık bir tarihin içinde sular altında kalmış o muhteşem heykeline bakarak, mitolojik bir hikaye bile olsa, hüzünle selamlıyoruz.

Ve ben onu; "Kadınların Koruyucu Meleği" ilan ederken; bizi bir yerlerden duyduğuna ve bu kadim şehri sonsuza dek koruyacağına inanarak bu yazımı Medusa'ya ithaf ediyorum.

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME