Advert

Sevgi - Saygı / Sedat İlhan

Yazan: Sedat İlhan -SEVGİ / SAYGI

DENEME - 17-10-2023 17:47 1250 kez okundu.

Sevgi - Saygı / Sedat İlhan
Advert

SEVGİ / SAYGI

“Sevgi/Saygı” diyorsam eğer sevilmeye, sevmeye ihtiyacım var demektir şu günlerde. Kimin yok ki?

Sevgi ve saygı, iki kelime. Ama insanlığımızın özeti gibi, arayışlarımız, bulduğumuzu sanışlarımız…

Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisini bilirsiniz. Yeme, içerisinde gibi fizyolojik ihtiyaçlar, güvende olma ihtiyacı, sevgi (ait olma) ihtiyacı saygı görme ihtiyacı ve kendimzi gerçekleştirme ihtiyacı… Basitçe bu gruplara ayrılmış tüm motivasyonlarımız. Sanırım lise yıllarında eğitim müfredatında yer alıyor.

Neden buraya atıfta bulunarak girdim konuya, bilemiyorum. Oysa sevgiyi, saygıyı anlatan çok daha harika söylemler var dillerde dolanan. Gönülden mi gelir, orası bilinmez. Zaten gönlü kimse bilemez; kendi gönlümüzü bile.

Yukarıdaki son cümleyi yazarken sosyal medyadan bir bildirim geldi; “Kaydettiğiniz videoları seyretmek ister misin?” diye sormakta ve ilki "Dünyayı sevgi kurtaracak.“ demekte.

Sevgi ve saygıyı bilmeyen, anlamayan yok. Bunu hayvanlar, bitkiler de dahil. Hatta taş, toprak bile. Bence böyle; buna inanırım ama ispat edemem ama mesela su, duygularımıza göre bize derman veya ferman olmakta…

Problemlerimiz olduğunu düşünüyorsak eğer, tüm bildiklerimizi masaya yatırmamız gerekebilir bazen. Çünkü herhangi bir şey, mesela unuttuğumuz, önemsemediğimiz veya o an farkına varmadığımız küçüçük bir şey bazen çözümlerimizin önüne geçilmez duvarlar örmüş olabilir. O halde; odaklanalım hep birlikte “Sevgi, saygı nedir?” diye, ta ki hayatın akışının içinde yaşanana kadar…

Maslow ihtiyaçlar hiyerarşisi… Okul yıllarında, aç olduğumuz sürece sevgi ve saygıya olan ihtiyacımızı hissetmediğimizi düşündüğüm öylece kalmış aklımda, her ne kadar son zamanlarda bunun zıttını söylemeye başlasam da. Siz ne düşünürsünüz bu konuda? Yemek mi yoksa sevgi mi olmalı tercihimiz?

Hızlı cevap verdiğimizde ne yazık ki, doğruyu bulma ihtimali çok düşük. Çünkü mevcut duruma göre değerlendirme hatasına düşüyoruz. Ve dışarıdan gördüğümüzü gerçek sanıyoruz. Sadece kendi niyetimizi biliyoruz. Hissettirdiklerimizin tam olarak farkında değiliz. Tabii ki, bunun istisnaları da vardır.

Bir dilenciyi düşünelim. Kısa sürede kazanamayacağı bir parayı ona teklif ettiğimizde onur kırıcı pek çok davranışı ona yaptırabiliriz. Ancak bu tercih sadece o kişiye özgü de olabilir. Zorladığımız bu deneyimin onun iç dünyasındaki karşılığını bilme şansımız yok. Ve tabii ki; yaşanmışlıklarını, kabullenmişliklerini, arayışlarını, özlemlerini…

Belki de insan, her ne iş yapıyor olursa olsun önce kendisini sevmeli ve saymalı. Bir işe yaradığının farkındalığı ile huzur duymalı. Ancak bu şekilde diğerlerini sevebilir ve sayabilir zaten. Yani, sevilmeyi ve sayılmayı beklemeden…

Gerçeği arıyorsak eğer, insani zaaflarımızı bir yana bırakmalı. En azından hedefi görebilmek ve yolumuza ışık tutabilmek için. 

Neden severiz veya kimi severiz? 

Para mıdır istediğimiz yoksa paranın vereceği güç mü? Paradan güç alanı mı sevmeli?  Böyle birini acaba gerçekten mi yoksa korktuğumuzdan mı severiz?

Cevapları var tüm bu soruların. Herkes biliyor;  sevgiyi de biliyor, saygıyı da…

Sosyal medyada bir paylaşım vardı. Güvenebileceği insanları arıyormuş birisi ya da birileri. “Ben kendim olduğumda, olabildiğimde onları yanıbaşımda bulabilirim” diye yazdım yoruma. 

İnatla, ısrarla çözümsüzlüklere sürüyor kendisini; “Kalmadı, yok öyle bir insan” diyerek.

Sevgi ve saygı da böyle bir şey işte; herkesin aradığı ama bulamadığı, bulduğunu sandığı ama aldandığı. 

Sevmeyen sevilmiyor oysa…

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME