SAVRULUŞ
Akşam olurken pişmanlık
Serzenişler ayyuka çıkar
Mutfaklar boş mu boş
Sofrada yok bir dilim ekmek
Gönül söz dinlemez
Bir cenderede ezildikçe ezilir
Başını alıp gitse olmaz
Bir bağ vardı gönülden
Ne diye tarumar sokaklar
Bir adım atacak yer bırakın bize de
Yankılanır duvarlarda iniltili, öksürüklü sesler
Per perişan yürekler
Kaybolan hayaller
Bir koku sarmış dört bir yanı
Gizlenen duygular savrulur geceye
Çürümüşlük, kokuşmuşluk diz boyu
Silinmez alınlardan çaresizlik
Despotların kamçıları elinde
Her bir haneyi, kervan diye benimser
Elde yok avuçta yok anlamazlar
Bükülen bellere semer sanıp binerler
Hoyrat sevdalar başı dumanlı
Sonbahar yaprakları gibi renkli
Az biraz dayansa, nafile
Çarkın rüzgarına kapılmış
Savrulmaya mecali kalmaz
Düşer ilk fırsatta yere
Ayaklar altında ezilir de gider