Advert

Çözümlerimiz

Yazan: Sedat İlhan -ÇÖZÜMLERİMİZ

SÖYLEŞİ - 06-02-2023 22:21 820 kez okundu.

Çözümlerimiz
Advert

ÇÖZÜMLERİMİZ 

Bir dostum var. Yaklaşık 5-6 yıldır herşeyi birlikte masaya yatırdık, hala devam ediyoruz. Beni büyüten odur. Tabii ki, ne kadar büyüyebildim ise. Pek çok düşüncemi onunla sesli düşünerek dengelemeye çalıştım, çalışıyorum.

Son görüşmemiz ailesinde yaşananlar üzerine idi, annesi, kardeşleri. "Çözüm nedir? Ve ben bütün çözüm yollarını denedim diyen kişi kaç tane metod kullanmıştır? Çözümün sınırı var mıdır? Çözüm yolları biter mi? Bittiğine kim karar verir, verebilir? Çözüm yolları genişler mi, gelişir mi? Nasıl gelişir ve çeşitlenir?“ diye sordu bana, beraber ele almak üzere.

Aslında beraberce ele almadığımız, yenice öğrendiğim herhangi bir şey söyleyemeyeceğim. Ne yazık ki elimde böyle bir veri yok. Ama madem ki, ihtiyaç var, demektir ki eksik var, tekrar etraflıca değerlendirmeye ihtiyacımız var. Hep birlikte…

Çözüm aranıyorsa ortada problem olarak gördüğümüz bir şey olmalı. Yaşanan her ne ise önemli olan şey, onu nasıl karşıladığımızdır. Problem dersek problem olur, öğreti dersek öğreniriz, bilgelik, yaşanmışlık olur.

Konu her ne olursa olsun, bizimle ilgisiz gibi görünse de ilgilidir. Ve problem bizim masamıza geliyorsa çözüm makamında gibi görsek de kendimizi, öğrenmemiz gereken şeyler vardır. Eğer gerçekten bu soruların cevaplarını bilse idim ve tabii ki, bilmekle yetinmeyip hallenebilse idim, dostum kendi yolunu bulabilirdi mesela.

İtiraf edeyim. Herkes kendi cevaplarını bulmalı, derim genelde, ilke, söylem olarak. Ama birileri birşeylerde zorlansa, sorsa ne yaparım diye, frenleyemem kendimi. Handikaplarımı döküveriririm önüne. Zaten dostumun yaşadıkları tam da bu. Annelik içgüdüleri ile evlatlar üzerinde sürekli çözümler üretilmesi…

Bir fıkra vardır, bilirsiniz. Birisi denize düşer, başlar çırpınmaya. Ver elini derler, veremez. Birisi, al elimi, der, tutar çıkarır sudan. Ve açıklar, o vermesini bilmez, hep alır. Gülelim ama ibret de alalım. Gerçeklik yok değil.

Misal, bu misal. Dostum bu konuları neden benimle görüşür, benim onun çözüm dünyasında yerim neresidir? Bilinesi sorular bunlar. Sadece anlatmak ister insan, bazen. Dinlemek çözümdür. Fazla söz israf olur. Ama biz karar veremeyiz, bilemeyiz. Sorularla devam etmeli, onun iç dünyasında, müsaade ettiğince, rahatsız etmeden, kendi cevaplarını buldurmak üzere… Ancak belirli bir aşamayı geçti ise, boğulmasını seyretmemeli tabii ki, elinden tutup çıkarmalı sudan.

Off ki, off… Ne kadar büyük yanlışlar yapıyormuşum, bilir gibi, bildiğimi sanarak. Bundan sonra yapmayacağımı bilsem, ne kadar güzel olurdu. Veya yapmamayı öğrenmek üzere daha neler yaşamam gerekiyor?

Problemlerimizin olmaması mümkün değil. Hatta iyi ki, varlar da denebilir. Çözerek öğreniyoruz, kapasitemizce, tercihlerimizle…

İletişimin devam etmesi esastır. İlerleyebiliyorsak bir yol bulma ümidi daima vardır.

Muhatabımızın bize verdiği veya bir şekilde elde ettiğimiz konum her ne olursa olsun, ebeveynlik, zenginlik, güç, bilgelik… Onun kabul etmediği hiçbir çözümü, ona dayatma şansımız yok, ne yazık ki yok. Her ne pahasına olursa olsun, herşeyi kaybetme pahasına ret edebilir çünkü. Ve ret etmesi, her zaman için kabul etmediği anlamına gelmeyebilir.

Her ne kadar acınacak halde görünseler de, onlara kendi çözümlerini bulma gayreti, heyecanı veremediğimiz sürece iyilik yapıyor olmayız. Belki de problemin asıl kaynağı bizizdir, ağlaması ile mesaj verir bize. Veya bizde rahatladığında, sadece içini dökerek boşalttığında, problem yaşadığı iletişimlerde ilerleme özgüvenini tekrardan diriltme şansını yok ediyor olabilir.

Ve bilmek yetmiyor. Herkes kendisi öğrenmekte. Defalarca hata yaparak…

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
İstanbul'un Erguvanları / Ebru Bozcuk

İstanbul'un Erguvanları / Ebru Bozcuk

18-04-2024 - SÖYLEŞİ

Sana Sende Senle / Erdoğan Sarıgül

Sana Sende Senle / Erdoğan Sarıgül

17-04-2024 - SÖYLEŞİ