Türkçemizi Köklerinden Beslemek

Hüseyin Uyar

12-01-2024 23:45

Advert

“Şimden giru hiç kimesne kapuda ve divanda ve mecalis ve seyranda Türki dilinden gayri dil söylemeye.”

Ne de güzel bir ferman!
Karamanoğlu Mehmed Bey 1277‘de böyle bir ferman çıkartarak devletin dilinin Türkçe olmasını sağladığı söylenir. 
Oğuz Türkçesi
Karahanlı Türkçesi
Kıpçak Türkçesi
Harezm Türkçesi
Çağatay Türkçesi
…Ve daha birçok lehçeye sahip olan dilimizin zenginliğini tekrar gündeme getirmek zorundayız. Yani, dilimizi köklerinden besleyerek zenginleştirme çabasında olmalıyız. Özellikle Arapça, Farsça, Avrupa dilleri ve diğerlerinin etkisini temizleyerek özümüzden beslenmek daha isabetli olur.
Önerimizi desteklemek açısından Oğuz Türkçesinden birkaç örnek verelim:
Sağıç: Kıyamet 
Ök: Anne,  Ök+süz: Annesiz
Bunculayın: Bunun gibi
Uçmağ: Cennet
Yazı: Çöl
Kovlamak: Dedikodu
Tansık: Şaşırtıcı
Kargış: Beddua
Alkış: Dua
Pürçek: Alna düşen saç
Sağalt: İyileştirme
Od: Ateş
Berk: Kuvvetli, sağlam
On: İyileşmek. (Onarmak fiili buradan gelir.)
Çetük: Kedi

25 Eylül 1932’de Atatürk’ün de katılımlarıyla gerçekleşen 1.Türk Dil Kurultayı’ndan bugüne neler değiştiğinin incelenmesini, konunun uzmanlarına bırakalım. Ancak gelişen zamanda fazlaca ilerleme kaydedilmediği açıktır. Hatta, harf devrimi ile gerçekleşen büyük atılıma da yeterince sahip çıkılamadığı görülmektedir.

Özellikle edebiyat alanında eser üreten yazarlarımızın ve sanatçılarımızın, kullanacağı kelimeleri köklerimizdeki lehçelerimizden seçmeleri isabetli olacaktır. Böylelikle güncel konuşma diline de zengin bir katkı yapılmış olur…

Bir gerçek var ki, yarım asırdan fazla zamandır dünyada savaşlar sadece topla tüfekle yapılmıyor. Üçüncü Dünya Savaşı’nın önemli silahlarından biri, kültürel yozlaşmayı tetiklemektir. Dili yabancı kelimelerle doldurmayı teşvik etmek, ataları ile çocukları arasındaki kültürel iletişim bağını zayıflatacaktır. Böylelikle yeni kuşak daha savunmasız kalacaktır. İşte gerçek tehlike budur.

Sonuç olarak, dil zenginliği, ulusların öz güveninin teminatıdır. Özellikle bizim gibi Anadolu’da (ateş toprakları) yaşayan uluslar için konu, beka seviyesinde ciddidir.

Elbette 1277’deki gibi bir ferman çıkartılamaz ancak devletten başlayarak bazı tedbirler alınabilir. Okul kitaplarında ve devlete ait iletişim kanallarında öz Türkçe kullanılmalı, her alanda eser üreten sanatçılar özendirilmelidir.  Ve bu durum siyasete alet edilmeden işin uzmanları tarafından yapılmalıdır.

Haydi yazar dostlar, özümüzdeki Türkçemize sahip çıkalım!

Bu da bizim çağrımızdır.

DİĞER YAZILARI 1914 / -Seneye de Kavuşmak Nasip Olsun- 01-01-1970 03:00 Romanda Düet: Bir Kitabın Anatomisi 01-01-1970 03:00 18 Mart / Asırlık Borç 01-01-1970 03:00 Edebiyatta Dualite İhtiyacı 01-01-1970 03:00 Edebî Bir Dahi... Mustafa Kemal Atatürk 01-01-1970 03:00 Gel Bakalım 2024 01-01-1970 03:00 Öfkenin Sessizliğinde Kaza 01-01-1970 03:00 Öldürmeyin Dostlar 01-01-1970 03:00 Tanrıların Dili / Devangari 01-01-1970 03:00 Nardugan'dan Zemheri'ye! 01-01-1970 03:00 İnsanoğlunun Çocukluğuna İnmek 01-01-1970 03:00 Göçük 01-01-1970 03:00 Mahabharata 01-01-1970 03:00