SEVGİLİ EŞİME MEKTUP
Merhaba Zehra, nasılsın? oğlumuz nasıl, memleketimizde her şey yolunda mı? Mektubun yeni elime geçti. Biliyor musun, baş edemediğim özlemim ellerime yansıdı, bir yaprak gibi titriyordu ellerim mektubunu okurken. Bir bardak çay ve kurtulamadığım şu zıkkımın kökü sigara eşlik etti heyecanıma, hasretime.
Eli kınalım, doğuştan gözleri sürmeli yarim; biliyorum sen de çok özlüyorsun beni, tarlaya buğday eker gibi bir satır bile atlamadan vurgulamışsın sevgini, özlemini. Amber kokunu, iki örük saçını, sürmeli gözlerini ve dahi hokka burnunu, gonca dudaklarını özledim. Biliyor musun? burnumun direkleri sızlıyor seni ve çocuğumuzu düşündükçe.
Ellerimle ördüğüm saçlarını, özlemle beni hayal ederek tarayıp ördüğünü yazmışsın. Sabahtan akşama çocuğumuzdan fırsat buldukça koşturup iş yaptığını, geceleri de bir tesbih gibi her anını ya sabır çeker gibi çekip saydığını söylemişsin. Seni anlıyorum benim içinde kolay olmuyor sensiz ve çocuğumdan uzakta gurbet ellerde.
Birlikte kurduğumuz hayallerin hatırına katlanıyorum sizden uzak kalmaya. Oğlumuzun kıvır kıvır saçlarıyla çevrili melek yüzünü nasılda özledim, burnumda tütüyor. Bu günlerde her an yürüyebilir demişsin, sanırım ben o özel anları kaçırırım ama bana detaylı olarak yazarsın sevinirim. Oğlumuz çok şanslı, annesinin güzel sesinden ninnilerle uykuya dalıyor. Ormanların derinliğini anımsatan yeşil gözleri iyi ki sana benzemiş. Küçücük ellerinin yanağıma dokunmasını özledim.
Biliyorsun daha rahat bir hayat ve oğlumuza güzel gelecek için katlanıyoruz. Sizden uzak bekar odasında yaşamak kolay değil, gerekli parayı biriktirince hemen yanıma alırım sizi. Evlenirken güzel bileklerine takamadığım iki bilezik aldım, gelirken onlarıda getiririm, sen, "önemli değil" diyorsun ama benim için önemli.
Sabahları önce günümü sen aydınlatıyordun güneşten önce, biraz daha uyu desemde erken uyanıp erken kalkan yol alır derdin her seferinde. Seninle oturup sohbet etmeyi özledim, oğlumuzla sohbet ediyorsundur; masal dinler gibi dinliyordur seni. Sen de benim şiir okumamı severdin, bir kuplecik yazıyorum, kendi sesinden dinlersin.
Ey benim orman gözlüm!
Bakarsın bana yeşil yeşil,
Düşerim gamzelerine her seferinde
Bülbüllerden uzak
Yalnız benim gül bahçemsin.
Mektubuma son vermeden oğlumuza selam eder, tombul yanaklarından öperim.
Zehra, sürmeli gözlü eşim selam eder gülleri kıskandıran yanaklarından öperim. Yazacağın mektubu hasretle bekliyor olacağım. Oğlumu da seni de seviyorum. Beni seven bir yüreğe böyle seslenmek beni mutlu ediyor. Sağlıcakla kalın.
