Advert

Mış Gibi

Yazan: Sedat İlhan -MIŞ GİBİ

DENEME - 28-01-2023 14:23 525 kez okundu.

Mış Gibi
Advert

MIŞ GİBİ

Trajikomik bir yaşanmışlığımı anlatmak isterim size.

İnsan kendisi olmalı derim yeri geldiğince. Buna o kadar inanmışımdır ki, dünyadaki hatta kainattaki tüm yaratılmışları karşıma alma pahasına inandıklarımı gerçeklemem gerektiğini haykırdım bir kaç defa dostlara. Yanlış mıdır?

Bir sohbet ortamında abimizin birisi, İslamı anlatmaktan bahsetti ama lafı geveledi ağzında, fark ettim. Söyle, dedim, ne düşünüyorsan, ne istiyorsan açıkça dile getir. Diğer bir dost da ısrarcı oldu, "korkma" dedi, hatta. Benden çekinmiş, gülerek itiraf etti. Bir kişi bizim sayemizde Müslüman olsa kötü mü olur yani diyerek tamamladı sözünü.

Kızmadım, kızamadım. Çünkü insan kendisi olmalı. Ancak inandığını gerçeklemeye çalışmalı.

Ama bu dostumun birilerini Müslüman yapabilmek(!) adına nasıl argümanlara sahip olduğunu, ne gibi faaliyetler yaptığını bilemiyorum. Tabii ki, benim bilmemem yok olduğuna delil olamaz.

Bazen ziyaret ederim onu. Gönül almak mıdır niyetim yoksa gönlü boşaltmak mıdır halim. Bir sürü şey konuşuruz, aslında ben konuşurum, o da dinler. Arada sabredelim, der, bak nasıl güzel olacak. Haksız mıdır?

Bir dost ile konuşuyorum, konuştuğumu sanıyorum, "Yurdumuzda insanlar neden intihar ediyor?" diyorum mesela. Almanya’da da varmış. Söz bitiyor bende. İletişime nasıl devam edebileceğimi şaşırıyorum. Saygı göstermeliyim. Her insan saygıya layıktır. Aksi ne olur sizce? Ama anlamsız gelse de söylemek isterdim. A be dostum, nereli hissediyorsan kendini, neden oranın problemleriyle ilgilenmezsin ki…

Mış gibi yaşıyoruz vesselam. Severmiş gibi, istermiş gibi, üzülürmüş, paylaşırmış, anlarmış, düşünürmüş… Benimkisi de bilirmiş gibi oldu galiba. Yaşanmışlıklarımdan bir sürü başlık attım sayfalara, doldurulmayı bekliyorlar. Ama son bir haftadır elim ermedi klavyeye. Zurnanın zırt dediği yere mi geldim yoksa?

Düşüncelerim, arayışlarım kendim için çok önemli, bu kesin. Tabii ki diğerlerine takılıp kalmadığım sürece. Onlar kötü, ben iyi? Anlamsız çünkü. Yol bulamayız böyle. İyi gördüklerimizin gerçeklenebilmesi için diğerlerini bekleyemeyiz. Bu kendimize ihanet olur. Ya birileri de bizi bekliyorsa…

Bir sürü şey geçiyor aklımdan. Dökülmüyor kelimeler. İnsan girdabında sürükleniyorum sanki. Milyonların içinde yalnızlığımla. Hayrolsun…

Gecenin en karanlık anı, güneşin doğmasına en yakın andır. Demektir ki, kısa sürede bir yol bulunacak. Veya en kötü günümüz olsun dün…

Bu arada yanlış anlaşılmasın. Şikayetçi değilim. Tercihlerimi yaşıyorum ve öğreniyorum. Umarım mış gibi değildir. Sadece beni endişelendiren şey bu.

Anlatırmış gibi değil de gerçekten anlatmaya çalıştığımızda, eksiklerimizi görebiliriz. Bazen olur, muhatabımızın handikaplarında kendimizi buluruz, öğreniriz. Onun sorularına cevap veremiyorsak neyi biliriz ki…

Düşünürmüş gibi değil de gerçekten düşündüğümüzde hayatı akışına yaşamak mümkün olabilir. Bu konuda bir tezat mı yaşıyorum ben sizce? Almanya’da da var diyen dostumla, diğer bir sohbetimizde konu ölüme gelmişti nedense. Ölüm neden sevilsin ki, dedi bana. Kadın sevilirmiş, yemek, gezmek… Onun hayatı daha kolay olabilir mi?

Dinliyormuş gibi değil de gerçekten dinlediğimizde ki, bence muhataba ve kendimize saygının bir gereğidir bu, bize ait bir fikrimiz, yolumuz, yordamımız olabilir. Herşeyi kabul etmek, edermiş gibi geçiştirmek yerine, herşeyi konuşmak… Ben isterdim bunu. Böylece dost olabilirdik, gerçekten ama, dostmuş gibi değil…

Kafamda deli bir soru var. Ben neyi "mış“ gibi yapıyorum veya çözümü ne ola ki...

 

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

Yeni Ufuklar Açmak / Hamdi Tabanlı

22-04-2024 - DENEME

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

Yaşamak Sanattır / Aydın Hanzala

15-04-2024 - DENEME