Advert

Kemanın Yayı / Necati Küçük

Yazan: Necati Küçük -KEMANIN YAYI

ANI - 03-03-2024 20:40 257 kez okundu.

Kemanın Yayı / Necati Küçük
Advert

KEMANIN YAYI

Oldum olası müziği çok sevmişimdir. Bu nedenle de herkes düğüne giderdi, ben canlı müzik dinlemeye. Canlı müzik dinlerken de gözlerimi müzisyenlerden ayıramazdım.  Çocukluğumda, köyümüzdeki düğünler içkili ve müzikli olurdu. Bu düğünlere genellikle roman çalgıcılardan oluşan bir müzik ekibi çağırılırdı. Davul, zurna, keman, cümbüş ve darbukadan oluşan bu ekipteki keman, cümbüş ve darhukaya ince sazlar denirdi. Bazı ekiplerde zurna yerine klarnet (gırnata) olurdu.

Tütüncü köyü olduğumuz için, yaz aylarında herkes işinde kaydında olduğundan düğünler kış aylarında yapılırdı. Kuzey Ege’de, denizden dört yüz elli metre yükseklikte yer alan köyümüzde kış ayları nispeten soğuk geçerdi. Böyle soğuk bir kış gününde bir evin avlusunda veya sokakta yapılan düğünlerde herkes Sepetçioğlu, Harmandalı veya Köroğlu Zeybeği oynarken ben çalgıcıları izlerdim.

Soğuk ve nemli hava nedeniyle davul yumuşar “güm güm” yerine “tın tın” diye ötmeye başlardı. Davulcu arada bir meydan ateşine doğru yaklaşır davulunu ısıtırdı. Isınan davul tekrar “güm güm” diye ötmeye başlardı. Avurdundaki hava ile zurnayı üfleyen zurnacı, bir yandan da burnundan yeni hava çekip avurdunu tekrar şişirirdi. Böylece sanki hiç durup nefes almıyormuş gibi zurna kesintisiz ötmeye devam ederdi. Bunu nasıl yapabildiklerini bu gün bile hala anlayamam. Ama sanırım aynı işlem klarnet ile yapılamıyordu. Bu arada, soğuk nedeniyle zurnacının üflediği sıcak hava zurnanın içerisinde yoğunlaşır, genişçe olan zurnanın ağzından sürekli su damlardı.

Sap takılmış büyük bir alüminyum tencereye benzeyen cümbüşün telleri de soğuktan gerildiği için, yaşlı tombul çalgıcı amca hemen her şarkı arasında “dın dın dın, tin tin tin” diye akordunu kontrol ederdi. Aynı zamanda grubun solisti de olan kemancı uzun boylu genç bir oğlan olurdu. Şarkı aralarında, daha iyi ses çıkarması için cebinden çıkardığı bir reçine parçasını kemanının yayına sürerdi. En çok da kemancı gence üzülürdüm. Birkaç boy çakır keyif olan köylü gençler sık sık kemancıya kötü davranırlardı.

“Kemancı! Sevemedim Gara Gözlümü çal!” 
“Abi daha şimdi çaldık.” 
“Bi daha çal len. Oraya gelirsem elindeki kemanın yayını alır…” şeklinde, cümle istenilmeyen yerlere doğru uzar giderdi.

Kemancı gururuna yediremez, arada bir karşılık vermeye yeltenir, ancak diğer yaşlı çalgıcılar hemen kendisini yatıştırırlardı. Herhalde bu nedenle olacak alnında ve burnunun üzerinde sürekli ter damlacıkları olurdu. Onun o ezik haline çok üzülürdüm. O da çaresiz, hasırın üzerindeki sofradan aldığı ince belli çay bardağının içerisindeki beyaz renkli sıvıyı kafasına diker, “Sevemedim Kara Gözlüm“ şarkısını bir daha okurdu.

Birkaç yıl sonra aynı sofralara oturması muhtemel geleceğin köylü genci olmama rağmen, köylü gençleriyle değil de müzisyenlerle duygudaşlık yapardım. Belki ben de gelecekte müzisyen olmayı hayal ediyordum. Hem, gelecekte sanatın ve sanatçıların değeri daha iyi bilinecek, müzik emekçileri böyle horlanmayacaktı. İstek şarkıyı çalmadı diye adam öldürecek değillerdi ya!

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Unutulmaz Anılar / Nevin Bahtışen

Unutulmaz Anılar / Nevin Bahtışen

06-05-2024 - ANI

Sarılarda Çocukluk Yıllarım / Mehmet Küçük

Sarılarda Çocukluk Yıllarım / Mehmet Küçük

06-05-2024 - ANI