KADIN / ANNE 2. BÖLÜM
Bir yuva, bir kucak, bir ev, sıcak bir samimiyet, içten bir fedakarlık, yorulmak bilmeyen bir emek; işte o annedir.
Her insan için anne hayati bir gereksinimdir.
Zira anne sevgisi insanı ruhsal ve duygusal anlamda doyuran besleyen en önemli besin kaynağıdır.
Anne sevgisinden mahrum kalan her insan tüm zamanlarda ve tüm yaşlarda her daim ruhsal ve duygusal anlamda derin eksiklikler yaşamakla beraber her zaman çocuksu duygularla başbaşa kalır.
Büyümez/büyüyemez çünkü o anne sevgisi denilen büyüme, olgunlaşma besininden mahrum kalmıştır.
Anne sevgisi bu kadar önemli iken bir de annenin varlığı bir bütün olarak göz önüne getirilmelidir.
Anne yeri doldurulamaz bir varlıktır.
Kadın her insan için ruhsal, duygusal, zihinsel olarak bir doyum kaynağıdır dersek abartmış olmayız.
Fakat kadın o potansiyeli görebilmeli, ortaya çıkarabilmeli, kendini bir dişi değil bir potansiyel olarak kabul etmeli ve ettirmelidir.
Bu minvalde her insana ciddi anlamda görevler düşer.
El birliğiyle sönmüş, söndürülmüş, bitik hale getirilmiş kadındaki bu cevheri hayatta neşvu nema bulabilmesi için bilinçli bir gayret gösterilmelidir.
En önemli gayret ise kadını cinsel obje olarak görmemek, onu bir bütün olarak görebilmek insani bir yaklaşım ve bakış açısıdır.
Tarih boyunca kadınların dişiliği üzerinde büyük eğilimler gösterildiği için maalesef kadınlar da o yönüne işlevsellik kazandırarak asli olan potansiyelinin çürümesine/sönmesine, işlevselliğini kaybetmesine sebebiyet verdi.
Bu anlamda erkeklerin suçu çook daha büyüktür.
İnsan olan böylesi bir potansiyeli görmezden gelemez, böylesi bir cevheri işlevsizleştiremez.
Bu anlamda kadının yeniden anne, yeniden kadın, yeniden bir kişilik, yeniden bir potansiyel olduğunu ortaya koyabilmesi için erkeklere büyük hem de çok büyük görevler düşüyor.
Çünkü bu kadınların bu hale gelmesine sebebiyet verenler erkeklerdir...
***
BİRİNCİ BÖLÜMÜ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN...
