DEĞIŞİYORUZ GÜNDEN GÜNE
Evet değişiyoruz.
Yüzümüzde yılların ayak izleri, belki kar taneleri yağıyor, saçımıza, gönlümüze...
Aynada bir ihtiyar dede,
Lakin bir yol olmalı,
Kendimize, özümüze açılan bir yol,
Dualar örtmeliyiz belki üstümüze,
Sarılıp kendimize...
Bir kedi beslemek meselâ,
Can yoldaşı yüreğe,
Bir fide ekmek,
Umut ekmek toprağa,
Goncagüller, Firdevs'tir belki mekânımız,
Cennet dediğin bir güzel yürek, merhamet hırkasını giydirmek belki bedene...
Güneşin doğuşunu izlerken nihavend bir şarkı...
Şirin en mahzun yerinde uyumak yahut
Bir çocuğun mavi gülümsemeleri,
Güneşi tutmak ellerimizle...
Bir üzüm salkımını koparmak dalından,
Gülü koklamak,
Ama koparmamak incitmemek gülleri,
Gönülleri,
Kök salmak toprağa,
Özümüze...
Kırlarda koşmak özgürce,
Bir türkü tadında yaşamak...
Sırra vakıf olmak,
Ömür denen davada.
Yaşamak, yaşatmak tüm duyguları,
Eğilmeden, bükülmeden, elifcesine!