Advert

Bir Kitap: Bir Bakar mısın? / Doğan Cüceloğlu

Yazan: Murat Yıldız -BİR KİTAP: BİR BAKAR MISIN? / DOĞAN CÜCELOĞLU

KİTAP ANALİZİ - 06-08-2024 20:52 197 kez okundu.

Bir Kitap: Bir Bakar mısın? / Doğan Cüceloğlu
Advert

BİR KİTAP: BİR BAKAR MISIN? / DOĞAN CÜCELOĞLU

İçinde bulunduğumuz yüzyıla ‘’iletişim çağı’’ denilmekte. İletişimin gelişmesi sayesinde her yere olduğu gibi bilgiye de ulaşmak kolaylaştı. Hızlı bir şekilde günlük yaşantılarda değişim başladı. Değişim sayesinde daha ileri daha güzel bilgilerle donanım kaydediyoruz. Buna bağlı olarak öğrenimde de değişim ve dönüşüm kaçınılmaz oldu. Eğitim ve öğretimde zihinsel bir devrim meydana geldi. Belki devrim kelimesini abartılı bulabilirsiniz ama bu sessiz ve etkileyici değişimi anlatan bu kitap sayesinde siz de hak vereceksiniz.

Yazarımız Doğan Cüceloğlu Amerika’da çeşitli üniversitelerde akademisyen olarak çalışmış,  Illinios üniversitesin de Bilişsel psikoloji (algılama, düşünme, iletişim) alanında doktora yapmıştır. Cüceloğlu Türkiye’miz de eğitime önem vererek gerek yetişkin gerek çocuk üzerinde kendi tanıma ve anlamlandırma ile ilgili zihinsel dönüşüm kitapları yazdı. ‘’İçimizdeki Çocuk’’, "İçimizdeki Biz’’, ‘’Savaşçı’’ gibi birçok esere imza attı. Birçok kişinin tıkalı düşüncelerine ulaşarak çözümlemesine yardımcı oldu.

Bu bir değişimdi ve engellenemezdi. Öğretmen tutum ve davranışlarının da değişmesi ve gelişmesi artık bir ihtiyaç haline geldi. Bunun farkındalığıyla yazdığı ‘’Öğretmenim Bir Bakar mısın?’’ isimli eseri yazdı. Elbette başta eleştiriler almış ama doğru olan hiçbir hakikat bastırılamaz ilkesi burada da ortaya çıkmış.

Cüceloğlu öğretmenin öğrencilerine olan tutum ve davranışlarını bu kitapta iki ana başlık altında tanımlamış. Bu başlıklar; "Denetim odaklı korku kültürü’’ diğeri ise "Gelişim odaklı değerler kültürü.’’ Bazen soru cevap bazen de okuyucusundan gelen mektupları paylaşarak yazmış.

Denetim odaklı korku kültürü: Burada öğretmen korkulması gereken kişidir. Öğretmen ‘’BEN’’ bilirim diyecek ve öğrenci de ‘’Evet efendim, siz bilirsiniz.’’ diyecek. Dayak serbest ve azarlama şeklinde korkuyu daha da artırılabilir. Şiddeti körükleyen bu davranış şekli kişinin evlilik hayatına, çocuklarına ve iş dünyasındaki konumuna da yansıyor. Medyada duyduğumuz şiddet içerikli haberler halen güncelliğini koruyor. Bu ise toplumun kendi kendini imhasına sebep olduğu gibi gelişmesine de en büyük engel olarak karşımıza çıkıyor. Huzursuz aile ortamı üstüne kaygılı bir okul yaşantısı içinde öğrencimiz (çocuğumuz, gencimiz) nasıl yol alabilir? Nasıl başarılı olabilir? Bir de bunların üstüne yaşam başarısı eklenirse ne kadar sağlıklı birey olabilir? Rasyonel olarak düşünür de doğru düşünceyi yakalar.

İşte tam da bu noktada yazarımız eğitimin gelişmesiyle bunun önemli ölçüde olumlu gelişim kaydedeceğini belirtmiş. Olumlu davranış sisteminde ise: ‘’Gelişim odaklı ‘’ esas alınır. Öğretmen öğrencinin yaşamı, evreni ve kendini keşfederek gelişip olgunlaşması için kullanır. Kullandığı disiplin ilişkinin özünü oluşturan değerlerden gelir.

Bu da iç disiplini sağlar. Değerler sayesinde öğrenci içselleşir ve kendi sorumluluğu içinde davranışını seçme becerisini geliştirir. Eğitimin temelide budur. Değerleri içselleştirme ve hareketlerini bu değer kavramıyla çevresinde de sorumluluk almak bilincini geliştirir. Korku ise öğretmenin  yanında istediği gibi olma ama o olmadığı zaman istediğini yapan öğrenci davranışını meydana getirir. Sevgi değerlerini içselleştiren öğrenci ise kendi özüne hesap vererek yalnız dahi olsa doğruyu yapar.

Bilişim metodunda öğretmen; öğrencinin akademik başarısından önce ruhsal gelişimini, insan olarak olgunlaşmasını, kendine güvenen üretken ve etrafına faydalı olan bir birey olması için çalışır. Bunları önemser. Bu sayede ilerleyen yaşlardaki mesleki, evlilik ve yaşam başarısı için temel atılmış olur. Öğretmen tribünlere oynamaz. Kendine hesap verir. Mükemmeliyetçi değildir, elinden geleni coşkulu bir şekilde yapar. Eserde gerek öğrencilik anılarını anlatan mektuplara gerek öğretmenlerin kendilerinin yazdığı mektuplara yer verilmiş. Bu mektuplardan yola çıkarak çözüm veya durum ortaya konulmuş. Kimisi sistemi suçlayarak kendini savunmuş, kimisi öğretmeniyle yaşadığı travmayı anlatmış. Cüceloğlu ise tespitten sonra durumun ‘’Nasıl düzeleceğini’’ yazmış. Bazıları ise sadece davranışı tespit eder, çözümü belirtmez. İşte burada da diğer kitaplardan ayrılan yönü çözüm odaklı olması. Burada ayrıntıları belirtmeyeceğim ama sayfa 29'a bu bilgilere  ulaşabilirsiniz.

Sınıfta öğrenciler için değerlerin aktarılmasını yöntemlerini sıralamış Cüceloğlu. Birincisi insan olarak herkesin eşit olması, ikincisi empati yani halden anlamak, üçüncüsü merak etme, dördüncüsü soru sormak, konuşma özgürlüğü, beşincisi temizlik ve sağlığımıza dikkat etmek,  altıncısı zaman kavramı şimdi(burada), gelecek ve geçmiş dengesini belirlemek, yedincisi güven, sekizincisi sevgi, saygı, dostluk, işbirliği, dokuzuncusu sabır, sebat, azim, onuncusu özdenetim; kendin olarak var olmak, on birinci vatanseverlik.

Değerlerinin temeliyle kişilik oluşumunu tamamlamaya çalışan çocuk ve ergenler için gelişim içeriden dışarıya doğru gerçekleşir. Hangi tohum dışarıya doğru açılırsa kişi özündeki arzuya ulaşır ve bu coşkuyla çalışarak öğrenme hevesi artar. Bu da başarıyı getirir. Bu sayede sevdiği mesleği mutlulukla yapar...

Umarım Cüceloğlu’nun hayali gerçekleşir. Eğitim ve öğretimin ilerlemesi sayesinde toplum kalkınır. Toplumumuz şiddet ve nefretle değil sevgiye dayalı bir sisteme sahip olur. Eskiden bu söylemi ütopik düşünce olarak addederdim ama bu kitabı okuduktan sonra ‘’Neden olmasın?’’ diyebiliyorum. Sistemi ya da onu bunu suçlayarak sorumluluktan kaçmaktansa, kendi zihin devrimini oluşturmayı tercih etmeliyiz çünkü sevgi her yerde olursa mutlak mutluluğu elde etmiş olacağız.

Dönüp dönüp okuyacağım bu kitap sayesinde birçok konuyu öğrendim. Bir öğretmen adayı olarak öğrenmenin sonu olmadığını ama başlangıcı olduğunu anladım. Bu başlangıç ise sevgiyle olmalı ki sessiz zihinsel eğitim devrimi gerçekleşsin.

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Bir Kitap: Şeytanname / Mihail Bulgakov

Bir Kitap: Şeytanname / Mihail Bulgakov

06-09-2024 - KİTAP ANALİZİ

Bir Kitap: Dansöz / Çiğdem Köroğlu

Bir Kitap: Dansöz / Çiğdem Köroğlu

04-09-2024 - KİTAP ANALİZİ