Dikensiz gül bahçesi kıvamında bir hayat yaşamıyoruz. Her hayalimizin gerçekleşmesi sadece bazı masallarda mümkün! Bu gerçeği kabullenerek çıkacağımız yolculuk bizi olumsuzluklara karşı daha dirençli ve dengeli kılacaktır.
Hayatın iki yüzü var. Birincisi bizim hedeflediğimiz, ikincisi de önümüze çıkması muhtemel engeller! Kendimizle barışık olmalıyız. Kendisi ile kavgalı bireyin huzurlu olması mümkün değildir. Hedeflerimizi belirlerken yeterli donanıma sahip olup-olmadığımızın “farkında olarak hareket etme” zorunluluğumuz var.
Gücümüzü aşan hedefler belirlemek peşin peşin hayal kırıklıkları yaşamayı kabullenmek demektir!
Kırgınlıklarımızın, yılgınlıklarımızın genellikle nedeni; yetecek kadar, gerektiği kadar değil de olabileceklerin en üst sınırını hedefliyor olmamızdır.
Aslına bakarsak hayat vagonumuz epeyce dolu. Bizi mutlu edecek o kadar çok şeye sahibiz ki... Bedenimizi ihya ederken ruhumuzu ihmal ediyoruz. Bir türkümüz bu durumu ne kadar da veciz dillendiriyor: “Bedenimde değil ruhumda sızı”
Hüzünlendiniz mi, kendinizi çaresiz mi hissediyorsunuz? Bir çay koyun, bilgisayarınızdan klinik psikolog Dr. Mehmet Dinç’in bir videosunu açın veya Facebook’ta bir Prof. Dr. Soner Duman paylaşımı okuyun! Size iyi gelecektir.
----Gölgelik-----
Yelken açtık her hayale
Evriliriz halden hale
Erişemedik kemâle
Bahanemiz eften püften