YAĞMURUN SESİ
Dışarıda yağmurun sesi ve düşüncelerinde ise sessizliğin sesiyle iki ses arasında kalan bir yüreğin çığlığı geceye düştü..
Yağmurun çığlığı kulağına bir senfoni gibi geliyordu. Sese kulak verdi, yağmurun sesini yüreğiyle dinlemeye çalıştı. Yağmur neden yağıyordu, bulutlar neden içini döküyordu?
Dönüp kendine baktı, içindeki ağırlığı gördü. Derin bir sessizliğe büründükten sonra gökyüzündeki bulutların ağlayışına baktı. Sanki ağlamak onlara iyi geliyordu.
Bulutlar, içini yeryüzüne açabiliyordu. Zira yeryüzü vefasız değildi... Yeryüzü ve gökyüzü birbirinden uzak olsa da, onların dostluğu kadim ve iletişimleri ilahi bir bağa dayanıyordu...
Bulutlar içini dökünce, artık göç vakti gelmişti. Hafifleyen bulutlar, kuşlar gibi Kanatlanıp yavaş yavaş kayıplara karışıyordu...
Bu hayatta en büyük yalnızlık; zihinsel ve ruhsal yalnızlık değil mi? Alışılmışlığın içinde boğulmayı istemeyen hangi insan yalnız değil ki? Yeni bir dil, yeni bir söylemle yeni ufuklara açılan düşünceler yalnızlığın kudretiyle başbaşa kalmıyor mu?
Büyük düşünürler, neden yalnızlaştırıldılar, neden kabul görmediler? Ezber bozan hangi düşünür dışlanmadı ki?
Tolstoy, Anna karenina eserini yazdıktan sonra, "Anna karenina öldü" diye hüngür hüngür ağlamıştı. Anna'nın ölüm fermanını veren kimdi? Yazan mı yoksa yazdıranlar mı? Tolstoy'un ağlayışı Anna için miydi, yoksa ona ölümü reva görenlere bir isyan mıydı?
Franz Kafka ise, dönüşüm eserinde; Gregor Samsa'yı odasından çıkmayan büyük bir böceğe dönüştürüyordu? Gregor Samsa'ya bu sonu kimler reva görüyordu?
Tolstoy, Anna'yı ölüme mahkum etmek zorunda kalırken, Kafka ise, Gregor Samsa'yı böceğe dönüştürmek zorunda kalmıştır...
Bulutlar, yeryüzü tarafından anlaşılmanın saadetini yaşarken, ne yazık ki her insan bulutlar kadar bahtiyar değildi...
Genç adam, tüm bunları düşünürken; "Yalnızlık bir kader mi?” diye söylendi.
Bu soruyu kendi kendine soran genç adam, şu hakikati görebiliyordu; insan sosyal bir varlıktır. Onu yalnızlaştıranlar ise kusursuz bir cinayet içindeydiler.
Cinayet, sadece bir bedeni öldürmek midir?
Sanırım cinayet kavramınıda doğru irdelemek gerekiyor...
Genç adam, tüm bunları düşünürken, yüreğine bir yorgunluk düştü, tekrar giden bulutlara baktı ve "Sanırım tüm hatıralarımı, bütün izlerimi silip gitmeliyim.” diye düşündü. Sonra dönüp yaşanmışlıklarına baktı ve "Sizi de yok saymalıyım" diyerek her şeye veda etti...
