Advert

Koliden Çıkan Mektup / Hüseyin Yenim

Yazan: Hüseyin Yenim -KOLİDEN ÇIKAN MEKTUP

MEKTUP - 23-06-2023 13:54 485 kez okundu.

Koliden Çıkan Mektup / Hüseyin Yenim
Advert

KOLİDEN ÇIKAN MEKTUP

Yavrularım, baban da ben de gözlerinizden öperiz. Gideli daha ne kadar oldu?(!) Özledik sizleri. Yakın olsa… Düşüncelerimizde, dualarımızda hep siz varsınız.

Cümlenin evladını Allah bağışlasın. Simay torunumuzu geçen gelişinizden daha girişken, sokulgan, çevresiyle kaynaşıveren gördük. Çocuk parklarındaki neşesi, hemen oralarda tanıştığı yaşıtlarıyla oyunlar kuruvermesi, cıvıl cıvıl eğlenmeleri hep gözümüzün önünde. İhmal etmeyin, hafta tatillerinde onu en yakın çocuk parkına götürün. -Gıda gibi, su gibi önemli olan- oyun ve eğlencelerinde arkadaşlarıyla sıcak dostluklar kurmasına fırsat verin.

Yardımlaşmayı, paylaşmayı orada yaşıtlarıyla öğrensin. 
Komşularda görüyorum. Hafta içi yorgunluğunu, aynı yer, aynı ortamda çalışmanın bıkkınlığını hafta sonu atmasını bilmiyorlar. Yaz günlerini çocuklarıyla birlikte kırlara, yeşilliklere çıkıp piknik alanlarında parklarda geçirmiyorlar. Baba; kahvehanelerde pis koku içinde okey masasında, çocuklar pis kapı önlerinde, sokak aralarında…
Ağaçlar, yeşillikler, toprak, güneş… Bir dere kenarında kır çiçekleri ile dallar arasında ötüşen kuş seslerini dinleseniz, çorabınızı çıkarıp otlar üzerinde yürüyerek vücudunuzda biriken elektriği atabilseniz ne stres kalır, ne evde kavga-gürültü!..

Bu tür yerlerde yaşayan orta halli insanların güleç yüzlerine hiç dikkat ettiniz mi? Umurlarında değil dünya sorunları, sahte siyaset, dünya malı… Sağlıklı halleri yanaklarından belli.        
“Hiçten mutlulukları yakalamasını bilmek” az yetenek değil.                   
Nasıl ki bir yuva içinde sıkıntılarımızı, neşemizi, ekmeğimizi, katığımızı ailecek birlikte bölüşebiliyorsak hafta sonunda da şehrin gürültüsünden uzak bir yerde parkları, piknik alanlarını sizin gibi iyi niyetli görgülü küçük insan gruplarıyla paylaşmasını, dinlenmeyi, eğlenmeyi bilin.

Torunumuz çamurdan oyuncaklar yaparken kolları, bacakları güneş görsün.

Size gönderdiğimiz kolinin içine Simay'ın severek yediği “termiye” koyduk. Komşularınız bilmiyormuş. Bir poşeti de onların çocuklarına dağıtın. Tahinli pide burada yediğiniz kadar güzel pişmemiş ya, neyse; inşallah bir daha ki gelişinize… Baban: “Kuzularım olmadan boğazımdan geçmiyor.” diye “şepit” koydu. Buzdolabında uzun süre dursa da bozulmuyor. Evin arkasındaki asmadan yaprak topladım. İpek gibi… Torunuma sarma yapın.

Ağabeyinin doğudaki görev yerini değiştirmişler. “Anne, bizim için merak etmeyin, bol dua edin.  Burada yiyecek sıkıntısı yok, her şey var ama senin yaptığın yoğurtlu biber kızartmasının, erişteli mercimek çorbasının tadını hiç bir yerde bulamıyorum.” diyor.

Yavrularım, sen de ağabeyin de öğrencilik yıllarında okuldan gelişlerinizde iyice acıkmış olurdunuz. Ben de sizlere yemek hazırlarken içine umutlarımı, hayır- dualarımı, şefkatimi katardım. O yemeklerin tadı oradan geliyordu. İnşallah yine buyurun gelin. Sevdiğiniz yemekleri yine yaparım.

Hepinizin gözlerinden öpüyorum. Allah'a emanet olun. Allah ağız tadımızı bozmasın.

Editör: Hamit Gözümoğlu 

Advert
Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Yaş Almışlığıma Mektup / Özlem Tarı

Yaş Almışlığıma Mektup / Özlem Tarı

22-04-2024 - MEKTUP

Sana da İyi Bayramlar / Mustafa Karaçizmeli

Sana da İyi Bayramlar / Mustafa Karaçizmeli

12-04-2024 - MEKTUP