Biri Sensin Biri Sivas / Abdülkadir Çakmak

BİRİ SENSİN BİRİ SİVAS

İki sevdamdan biri sensin, biri Sivas.
Yaradan aşktır,  o başka.
İnsan düşünce o aşka.
Beşeri görmez gözü.
Ben sevda diyorum.
Biri sensin, biri Sivas.

Sivas’tan kaçıyorum sana yakalanıyorum.
Senden kaçıyor Sivas'ta saklanıyorum.
Nasıl bir sevdadır ki bu
Biriniz nefes diğeriniz bir yudum su.

Ben seni Sivas gibi sevdim.
Kışları sert ve soğuk,
Kar fırtınası altında yakarken sevdanın ayazı. 
Kirpikleri buz tutmuş yanakları al al Sivas kızı. 
Yanan yürekte yangınıma düşen kar gibisin,
Soğuk ve çekici
Beyazlayan saçlarımı, 
titreyen vücudumu umursamadan
Karlar üzerinde  bıraktığım ayak izi kadar
Sevdim seni.

Ben seni Sivas gibi sevdim
Yazları serin ve kurak
Toprak kokan ellerinden kalbine bakarak.
Gökyüzünde güneş yakarken çehremi, 
Bir ürperti kopar duygularımda susuzluktan,
Toz bulutu kapatırken masum mahremi
Kuraklıktan toz toprak içinde bir sevda benimki.

Tabiatın sararmış rengi,
Sivas gözlerini gizlerken,
Ben Kızılırmak’ın koyusunda 
Sevdim seni.

Ben Sivas'ı senin gibi sevdim
Yıldız Dağı gibi  batan kirpiklerinde,
Sonsuzluğa uzanan bozkır bakışın var. 
Zemheri kışında açan güneş misin, nesin
Sen Sivas’a olan sevdamın neresindesin.

Ben Sivas'ı senin gibi sevdim.
Ayaz kokan gülüşlerinde hayata tutunarak.
Çifte minare  misali örgü saçlarında hasreti unutarak.
Kaplıca yolundan Kangal'a bakarak
Akarsu  kadar
Sevdim seni.

Soğuk gecelerde tuttuğum ellerinin ateşi,
Buz tutan nefesimi çözerken,
Lapa lapa yağan kar altında  çözüldüğümü hissettim.

Senin tebessümünde  güneşi gördüm, 
Sabah namazı vakti Ulu Camii avlusunda.
Tan yeri ağarırken,  
Parlayan gök medresede,
Zemheri soğuğu kaşların yaralarken  sinemi, kanım donar dudaklarının ayazında.
Ateş gözlerinde ısınırken  sevdam.
Gökpınar gibi fırtınaya tutuldum ben.

Nazlı nazlı yürüyüşünde  allı Zeynep'i 
İsli bakışlarında  Sivas'ı seyreyledim.
Senden alacağım vardı, köylerinden  ziyade.
Kekik kokulu koyaklarında üşürken yiğidim.
Toprak kokan ellerinde sadık dostu aradım, güneş rengi buğday başaklarında buldum.
Akça’nın hicran dolu sözlerinde yoruldum.
Ben Sivas'ı sevdim, seni Sivas gibi sevdim.
Senin için Sivas'tan, Sivas için senden kovuldum.

Ben seni Sivas gibi sevdim
Kışları sert ve soğuk.
Yazları  serin ve kurak.
Ya dön gel bana 
Ya da  beni sevdama bırak.