YAĞLI MUSTAFA
Bazı hayatlar adaletsiz mi?
Affet yarab, sitemim acıdan.
Bir fidan vardı Sakarya 'da
Toprağı varolan, kökleri yitik.
Kimsesiz bir garip.
Daha onaltısında...
Sanayinin, en ağır işlerin altinda
Ama onaltısında
Elleri yağlı
Ah yağlı Mustafa ...
Bir çorbacıda ekmeğe katık ettiğin çorba ile tanıdım seni.
Ah Mustafa!..
Yağlı Mustafa .
Soluk benizi ile tanıdığım
Ismarlama çorbadan utanan Mustafa!
Ne olurdu hatirlasaydim seni
Yağlı üstün başın ile
Bir mahşeri kalabalıkta göğsünde hançer ile gormeseydi gozlerim...
Helal kirine kan bulasmış.
Duymasaydim son sözlerini ...
'Abi olmeyeceğim ben değil mi?'
Cümlen hala boğazımda düğüm.
Ekmeksiz şartı ile ısmarlasaydım yine sana tuzlama
Tabuta sığdı yağlı Mustafa
Şiire, öyküye sığmadı işte
Onaltısında hayatının baharında.
Sen öldün
Bilir misin?
Sakarya'yı böldün.
Sen öldün .
Ananı da toprağa gömdün.
Köksüz Mustafa, öksüz Mustafa
Anana bile diyemedim be Mustafa.