Advert
https://www.truvaedebiyatdergisi.com/files/uploads/user/2af6b176d618fcdcd130d32fcf2a14c0-3f2997b15f2a342232a6.jpg
Haluk Özdil
Advert

Şarkısını Söylüyordu Deniz

14-08-2022 03:24 1552 kez okundu.

Ortadoğu; yüz yıllardır acılarla ve kanla beslenen toprakların bölgesi… Bu bölgede insan yaşamının değeri, egemen güçlerin masa üzerine yaydıkları Ortadoğu haritasındaki bir toplu iğne başı kadardır…

Deniz kenarında, cesedinin yanında ıslanmış sarı defterini bulduğum Azmide Dabah da o insafsız cellatların katlettiği kadınlardan sadece birisiydi… Evet, belki onların attıkları bombalarla ölmemişti Azmide ve on yaşındaki oğlu Hasan. Zaten onların attıkları bombalardan kurtulmak için, kaçmışlardı ülkemize… Ama ölüm peşlerini hiç bırakmadı; görünürdeki suç ortağı da Ege denizi olmuştu.

O gün neden oradaydım ve ne arıyordum bilmiyorum? Ama oradaydım işte; kim bilir belki de Azmide çağırmıştı beni… Sırayla dizilmişti cesetler, o daha farklıydı diğerlerinden, sanki gülümsüyor gibiydi, sonra hemen yanı başında yerde duran ıslak sarı defteri gördüm ve aldım. Kısa kısa yazılmış bir çeşit günlüktü. Önce o bölgede çalışan ve Türkçe bilen bir Suriyeli göçmene çevirisini yaptırdım. Çok etkilenmiştim, ama daha düzgün bir çeviri yaptırmam gerekiyordu. Çünkü bu acılı kadının yaşamını bir şekilde aktarmak istiyordum. Bunun için birlikte çalıştığımız Truva yayıncılığın sahibi sayın Sami Çelik’ten düzgün bir çeviri yapılması konusunda yardım istedim. Beklediğim yardım çok kısa süre içinde gelmişti. Çeviri mükemmeldi ama günlükteki anlatımlar kısa kalmıştı. Düzenlenip bir şekle sokulması gerekiyordu. Ben de üzerime düşeni yaptım, günlüğü bir kitap haline gelecek şekilde düzenledim. Sarı defterin de ait olduğu yere gitmesi gerekiyordu; Ege denizine… Hissediyordum; o acılı kadının ruhunun beni, daha doğrusu geçici bir süre için verdiği emanetini geri almak için beklediğini…

Bu düzenlemeyi yaparken zaman zaman acı çektim, bazen kendimi tutamadım, bazen de insan olduğumdan utandım… Evet bu iğrenç savaştan bir şekilde ben de sorumluyum. Kendi adıma, on yaşında yitip giden oğlundan ve senden özür diliyorum güzel yüzlü Azmide Dabbah; huzur içinde uyu…

Neler Söylendi?