"Modernlik, Modernizm ve Turgut Uyar'ın Şiirinde Modern Hayat Eleştirisi" üzerine yazılan bu eseri Prof. Dr. Murat Kacıroğlu kaleme aldı.
Zihnimde uzun zamandır modern şiir ile ilgili aradığım soruların cevabını bulduğum bu kitap, iki bölümden oluşmakta.

BİRİNCİ BÖLÜM
Modernite/Modernleşme başlığı altında Batı düşüncesindeki “modernizm” ele alınarak yazılmış. Tanımlamadan daha çok, anlama ve anlamlandırma yazı dili tercih edilmiş. Bu sayede okuyucunun düşünce dünyası harekete geçiyor ve kavram tam olarak anlaşılıyor.
Alt başlıklar ise dikkat çekici.
Tarihin Dönüşümü: Yeni Bir Çağa Başlamak
Modern Çağ'ın Sosyo-Kültürel Paradigmaları
Modern Zaman Mitleri
Akılcılık Sekülerleşme
İktidarın Dönüşümü: Modern Devlet/Modern İktidar
İnsanın ve Toplumun Yeniden Biçimlenişi
Metanın Gücü ve Kapitalist Toplum Ahlakın Dönüşümü
Bazı alt başlıklara yakından bakalım.
"Modern Çağ'ın Sosyo-Kültürel Paradigmaları"
Bu bölümde birçok konuyla ilgili felsefi görüşlere yer verilmiş. Bu görüşlerden bazılarına bakarak yolumuza devam edelim.
Marshall Berman'a göre modernizm üç devreye ayrılıyor: "16. yüzyıl, 18. yüzyıl başları ve 20. yüzyıl modernitenin tüm dünyaya kapladığı devredir." Gelişen kapitalizme karşı Karl Marx'ın "eleştirel modernite" olarak adlandırılan düşüncesi, modernitiye eleştirel yeni bir bakış açısı getirmiştir. Nietzche ise "modernler tarihten kopma hastalığına kapılmıştır." demiş; bunun geçmişinden kopan insanların doymak bilmeyen ilerleme ve yenilik arzusundan kaynaklandığını belirtmiştir.
"Akılcılık Sekülerleşme"
Batı düşüncesinde insanın akılcılığı (rasyonalizm) öne çıkmış, bütün metafiziksel bağlardan koparılarak dünyevileşmiştir.
"Modern akılcılık" düşüncesi, modernitenin özü olarak onun kurduğu soyut veya somut bütün kurumların üstünde yer alır ve diğer bütün modernleşme unsurlarına şekil veren süreçtir." Bu tanımdan sonra Kacıroğlu dikkat çekici bir konuyu ele almış.
"Modern İktidar"
Bu kavramı açıklayan yazarın altını çizdiğim bir ifadesi var. "Somut panoptik kurumlar yerlerini soyut ve akışkan olan iletişim araçlarına bırakmış, bankacılık sisteminden sosyal medya araçlarına, ulaşım araçlarının kayıt sistemlerinden kentleri gözleyen kamera sistemlerine kadar birçok soyut makine insan üzerinde daima bir 'iktidar gözü' olarak egemenliğini kurmuştur." Bu ifadeden toplumun farkında olmadan modernitenin gözlemi altında olduğunu; yani özgürlüğünün pek de olmadığını ve sıkışıp kalmışlığının beraberinde sorunlar getirdiğini ve insanı bunalıma sevkettiğini anlıyoruz.
"Ahlak"
Bir diğer alt başlık olan "Ahlak" kavramı da gelişen sistem karşısında ilahi sınırlarını yıkmış. Yazarın dediği gibi, "Böylece ahlak insandışılaştırılarak toplumsal çıkarlar adına sistemleştirilmiştir."Hukuk endüstri kadar gelişebildi mi, bu baş döndürücü kalkınma ahlakın sınırlarını aştı; ama faydası ne oldu, zararı ne oldu?” Bunların cevabını da okuyucuya bırakalım.
Birinci bölümde Batı felsefesine göre modernite kavramı ele alınarak tüm sosyal ve psikolojik değerlendirmesi yapılmış. Şimdi ise ikinci bölüme bakalım.
İKİNCİ BÖLÜM
Moderniteye/Modernleşmeye Karşı Modernist Bir Hareket: İkinci Yeni
İkinci bölümde beklediğimiz modern şiir ve sanatı derinlemesine anlatılmış.
Alt başlıklar ise şunlar:
Modernist Sanat ve Şiir
Modernizm ve İkinci Yeni Şiiri
İkinci Yeni Şairlerinde Modernist Duyuş: Modernitenin Kötülüğü
Turgut Uyar'ın Şiirlerinde Modern Hayatın Eleştirisi
İktidar/Otorite
Kentler ve Modern İnsanın Dramı
Büyünün Bozulması/Doğadan Kopuş
Kapitalizm ve Metanın Tahakkümü
Bu bölümde ise Kacıroğlu, Türk düşünce dünyasındaki "modernizm" etkilerini, gerçekçi bir anlatımla izah etmiş. Eserde Tanzimat'la hızla ivme kazanan "Batılılaşma ve Modernizm" akımlarını doğru anlamış mıyız ya da anlamamış mıyız, gibi mukayeseler yapılmış.
Alt başlıkların içeriğine bakacak olursak:
"Modernist Sanat ve Şiir"
Modernist şiirin dil ve biçim özelliği vurgulanmış. Modern şiirin bir tepki şiiri olduğu belirtilmiş. Yazar; Türkiye'de "İkinci Yeni" hareketi diye adlandırılan akımdaki şairlerin; "Moderniteye karşı tepkilerinin niteliği değil aynı zamanda modernist şiir anlayışının Türk şiirindeki yansımalarını da ortaya koymuştur." diyerek düşüncesini belirtmiştir.
Devam eden diğer alt başlık.
"Modernizm ve İkinci Yeni Şiiri"
Tüm bu akımların merakla beklenen sonuçlarının edebiyatımıza yansımasının ne olduğu ise derinlemesine anlatılmış. Bu şiirin dil ve biçimsel farklılıkları da izah edilmiş.
"Turgut Uyar'ın Şiirlerinde Modern Hayatın Eleştirisi"
Başlığı inceleyecek olursak, sanırım kitabın kalbini okumuş oluruz. Kacıroğlu, modern şiirin başlangıç şairlerinden Turgut Uyar'ın şiirlerine şerh ederek sizi alışılmışın dışındaki şiir poetikası yolculuğuna çıkarıyor. Bu yolculukta "modern şiir nasıldır, ne amaçla yazılmıştır?" gibi soruların cevaplarını yazarak sizi karşılıyor. İşte tam bu noktada anlam kargaşası sona eriyor.
Modern şiirin temel felsefesinin, psikolojik analizinin yazıldığı bu eserde aslında modern hayatın günümüz insanı yalnızlaştırması ve doğaya duyduğu ihtiyacı anlatmayı amaçladığını öğreniyoruz.
"İkinci Yeni Şairlerinden Modernist Duyuş: Modernitenin Kötülüğü"
Acaba bilimin gelişmesi insanın hayatını kolaylaştırırken onu yalnızlaştırdı mı? Batı düşüncesi her şeyi çözebildi mi? Her yenilik insana göre mi? Doğayı özlüyor muyuz? Endüstriyel gelişim ve ahlak arasındaki hukuk nasıl? Modernleşme sorgusuz sualsiz kabul edilmeli mi? Bu gibi sorulara yanıt olarak Sezai Karakoç'un görüşlerine de yer verilmiş.
Kitabın sonuç kısmında ise yazar; "Modernist şiirin, modernitenin sebep olduğu bir krizin veya bir kırılma noktasının merkezinde hayat bulan bir şiir anlayışı olduğunu söylemek gerekir." diyerek modern şiiri tanımlamış ve konunun anlaşılmasında katkıda bulunmuş.

Eser, bu alanda ilgilenen araştırmacılar için kaynak kitap konumunda. Başucu kitaplarımın arasında yerini aldı. Zaman içerisinde dönüp dönüp okunan, içinden notlar alınan kitaplardan…
Yeni Edebiyat sahasında otuz yıllık akademik birikimiyle bilimsel tarafsızlığını koruyarak kaleme aldığı diğer eserleri sayesinde Türk edebiyatına büyük katkıda bulunan Murat Kacıroğlu'na teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Her bir eseri edebiyat yolumuzu aydınlatan bir fener hükmünde...

Editör : Deniz İmre
Gevher Aktaş Demirkaya
Ben Yemen Türküsü’nü Söylerken Ata Ağlardı
Yusuf Sarıkaya
Bizim Kuşak /4
Mine Çağlıyan
Özgürlük
Sedat İlhan
Sami Çelik Bey’e
Ümmügülsüm Hasyıldırım
Bir Mum Işığına Tutsak
Suna Türkmen Güngör
Ruhun Terazisi
Ümit Polat
Hakan Bahçeci’nin Öykü Yoculuğu
Dilek Tuna Memişoğlu
Sudan Ağlıyor
Ebru Bozcuk
Yaşam Gustoluğu
Musa Aşkın
Sudan’ın Sessiz Çığlığı
Mehmet Şahan
Hasene ve Hasenat
Serhan Poyraz
Goriot Baba / Honore de Balzac
Ayşe Parlar Gürkan
Duyguların Matematiği
Hilmi Yavuz
Okuma Takıntısı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Sevgi Yönetimi
Haluk Özdil
Nazilerin Gizli Silahı Lili Marleen
Ahmet Furkan Demir
Çağımızın Hastalığı: Gösteriş
Hüseyin Uyar
İstanbul Senfonisi
Nevin Bahtişen
Hayata Dair
Ayfer Güney
Dur
Deniz İmre
Anlam Arayışının Sessiz Çığlığı
Hamiyet Su Kopartan
Meşguliyet
Sami Çelik
Ey Zımni
Turan Demirci
Yapılmayacaklar Listesi
Muhammet Çavdar
Bir Uyku Bin Ölüm
Reyhan Mete
Ey Ruh! Geldiysen Üç Kez Tıkla
Esedullah Oğuz
İçimiz Dışımız Suriye
Hakan Cucunel
Türk Edebiyatı ve Türkçe Edebiyat
Cengiz Hortoğlu
Mutlu Olmak mı Nasıl Yani?
Ufuk Batum
Yediği Ayazı Unutmamak
Şükrü Doruk
Alma Ağacı
Uzman Klinik Psikolog, Dr. Ezgi Yaz
Hayat Gökyüzüdür, Bakış Açımız da Teleskop
Demet Mannaş Kervan
Sözde Hayvanseverin Eseri: Sokak Köpeği
Tamer Şahin
Dünyalı Barış Manço
Kadir Çelik
Affet Bizi Güzelhisar