DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Advert
Hasan Durna - Psikoterapist -
Hasan Durna - Psikoterapist -
Giriş Tarihi : 27-03-2022 17:39

Çocuklarla savaş hakkında konuşmak

Çevremizde uzun zamandır olup bitenler ve son olarak Ukrayna ve Rusya arasındaki şiddetlenen çatışmalar elbette ekranlarda, sosyal medya ve oturma odasında çocukların da duyduğu tartışmalara, sohbetlere neden olmakta.

Bildiğimiz gibi insanlar, geçmişi ve bulunduğu durum ile alakalı olarak, bu haberlere farklı tepkiler vermekte. Bu durum, bazılarını olumsuz etkileyip strese kapılmasına, kendilerini kötü hissetmesine hatta az rastlansa da, travmatik olaylar yaşamış bireylerin o olayları yeniden yaşamasına (flashback) neden olmakta.

Sosyal bir varlık olan insanın, kendini toplumdan ve dünyadaki gelişmelerden tam olarak soyutlaması olanaksız olduğu için bu durumla başa çıkmak, bunun başarmak için çabalamak zorunludur. Daha önce Panik atak, terör ve toplumsal travma başlıklı yazımda terör savaş gibi travma yaratabilen durumlarda ve bu travmanın tekrarı halinde ne yapılması gerektiğinden bahsetmiştim. O yazıya bir göz atın. 

Panik atak anında neler olup biter? Adlı yazıda ise yoğun kaygı ve stres anında neler olup bittiğini yazmıştım. O yazıyı da okuyun. Bu iki yazı da sizlere travma ve stresin kişiyi nasıl etkilediğini ve insan vücudunda hangi tepkilere neden olduğu hakkında bilgi vermekte.

Travma geçmişli, psikolojik sorunları olan, kırılgan bir yapıya sahip bir yetişkin bireyin bu haberlerden olumsuz etkilenmesi diğer yetişkinlere göre daha yüksek risk içeriyorsa, bir de, hala psikososyal gelişimini tamamlamamış, olup bitenleri büyük oranda, çevresindeki büyüklerin verdiği tepkilerle veya gördüğü resimler ve filmlerin yarattığı duygularla kavramaya çalışan çocukların bunlardan nasıl etkilenebileceğini düşünün.

Daha önceki Korona salgını yüzünden endişe duyan çocuklarınızla nasıl konuşmalısınız? Adlı yazımda ve Psikolojik sorunlar yaşayan çocuklarımıza nasıl destek olabiliriz?  

Başlıklı yazımda, çocuklarla, onların gelişim seviyesine ve olgunluk düzeyine uygun olarak bu konular ve onların duyguları hakkında konuşmanın öneminden bahsetmiştim. Onların yetişkinlerden gerektiği kadar destek almalarının, kendilerini güvende hissetmelerinin, niçin temel hedef olması gerektiğini yazmıştım.

Bugün ise, çocuklarla savaş hakkında konuşmanın nasıl olması gerektiği hakkındaki fikirlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.

Hassas yapıdaki, geçmişte travma yaşamış çocuklara biraz daha fazla dikkat edin: Bu çocuklar siz isteseniz de istemeseniz de, duydukları ve gördüklerinden olumsuz etkilenmeye meyillidirler. Onların daha kolay etkilenebileceğini bilmek, sizlerin olası durumlara karşı daha hazırlıklı olmanızı sağlar.

Tüm çocuklar çocuktur: Kendini güvende hissetmeye ihtiyacı olan, yardıma muhtaç tüm çocuklara destek olmaya hazırlıklı olun. Komşunuz, akrabanız, yakınlarınızda bulunan çocuklar. 

Bir çocuğa yardım edebiliyorsanız yakınlarınızdaki diğer çocuklara da yardım edebileceğinizi unutmayın.

Çocuklarınıza sorular sorun: Onların hal ve hareketlerinden bazı konularda rahatsız olduklarını, bazı şeyleri anlamadıklarını gözleyebilirsiniz. 

Bildiğiniz gibi, bilgisizlik korku ve kaygıyı da beraberinde getirir. Okulda ne yaptıklarını, savaş hakkında ne duyduğunu, arkadaşlarıyla bu konu hakkında ne konuştuklarını sorarak onlara doğru bakış açıları kazandırabilir, bilmedikleri veya rahatsız oldukları konularda doğru bilgiye ulaşmalarını sağlayabilirsiniz.

Duygularınız ve görüşlerinizi gösterin ancak çocukların bunlardan etkileneceğini de unutmayın: Sizin korku ve kaygılarınız, nasıl davranıp nasıl konuştuğunuz, çocuklarınızın da benzer şeyler hissedip, benzer şeyler yapmasına neden olur. 

Çocuklarınızın sizin gizlemeye çalıştığınız duygularınızı bile hissettiklerini bilmek, duygularınızın onlar üzerindeki olumsuz etkilerini en az seviyede tutabilmek için gereklidir. Elbette bu, kendiniz olmayacağınız anlamına gelmemekte.

Çocuğunuz size ihtiyaç duyduğunda onun yanında olun: Fiziksel yakınlık ve belki küçük bir baş okşama, göz teması veya sarılma onun kendisini güvende hissetmesine, gerektiğinde size soru sorarak yardım almasına neden olur. 

Çocuklar, yaşlarına ve gelişim seviyelerine bağlı olarak, duygu ve düşüncelerini ifade etme konusunda büyük farklılıklar gösterirler. 

Yakınlarının ulaşabildiği bir yerde olduğunu bilmek, gerektiğinde onlardan yardım alabilmek bir çocuğun daha az stres yaşamasına ve kendini daha güvende hissetmesine neden olur.

Birlikte gündelik şeyler yapın: Günlük meşgaleler, ufak ve önemsiz gibi görünse de, tekrar eden şeylerin çocuklarda sakinleştirici etkisi olduğunu unutmayın. Hergün okunan uyku öncesi masalı, yapılan ev ödevleri, oynanan oyunlar vs yapılabilecek en basit ve etkili şeylerden biridir.

Sorularına doğru ve yaşına uygun cevaplar verin: Her soruyu sabırla dinleyip ne küçümseyerek ne de abartmadan cevaplamaya çalışın. 

Otizm, dikkat eksikliği gibi sorunlar yaşayan özel eğitime muhtaç veya yukarda bahsedildiği gibi flashback yaşayan çocuklar aynı soruyu birçok defa tekrar edebilirler. Bazı çocuklarsa sorularında belirli bir konuya yoğunlaşabilirler (ölüm, korku, ayrılık, yalnızlık). Her soruyu her zaman cevaplamak zorunda değilsiniz. Sorunun arkasındaki duyguyu anlayıp onu cevaplayabilirseniz soruların adedi azalır. 

Sürekli ölümle ilgili soru soran çocuğun ölmekten veya birilerinin ölmesinden korktuğunu konuşabilirseniz, onun ölüm hakkında daha fazla soru sormasına gerek kalmaz. Bazı çocuklar resim yapmaktan, resim çizerken veya oyuncakları ile oynarken konuşmaktan, soru ve cevaplarını da bu yollarla almaktan hoşlanırlar. Sadece konuşmaya dayalı iletişime yoğunlaşmayın.

Başkalarını kötülemekten, ahlaki cevaplar vermekten, bu türden yorumlar yapmaktan kaçının: Kötülediğiniz taraf size göre düşman bile olsa çocuklarınızın kötülük, olumsuzluk temelli bakış açısı edinmesine neden olmayın. O kendi yargısını, zamanı gelince kendince versin. 

Ona, o yargıyı yapmasına, o görüşü edinmesine neden olacak sorgulama ve bilgiye ulaşma yeteneği kazandırın.

Görüşlerinizde olabildiğince olumlu bir ton seçin: Çocukların masumiyeti bir anlamda onların dünyayı kirlenmemiş görmelerindendir. 

Yaşlarına uygun olarak yalan ve şiddetten, toplumsal yargı ve ahlak kurallarından uzak yaşarlar. Bunlar sonradan edinilen yetilerdir. Onlara, olayları yetişkinlik seviyelerine uygun bir yumuşak tonda anlatmak, onların olayları daha kolay kavramalarına neden olur.

Sosyal medyayı yasaklamayın ancak uygunsuz içerikler izlemelerine mani olun: Yasaklar elbette yasaklanan şeyin daha da çekici hale gelmesine neden olur. Çocuğunuzun neyi izleyip neyi izlemediğini bilmek, bazı şeylerden uzak durmasını istemek veya ona ulaşmasını engellemek yasakçılık değildir. 

Bombaların düştüğü, yaralı veya ölü insan resim video ve seslerinin çocuklarda daha fazla huzursuzluk yarattığı, aşırı tekrarlarda psikoloji ve dünya görüşlerini bozduğunu biliyoruz. Hangi haber kaynakların güvenilir hangi kaynakların uygunsuz olduğunu anlatın. Gerektiğinde yetişkin filtreleri, şiddet vs filtreleri kullanın. 

Aşırı dozda haber alma ihtiyacı, sürekli savaşın gidişatını izlemek yaradan çok zarar verir. Ekranları kapatmayı, sadece bu konu hakkında konuşmamayı öğrenin.

Kaygılandığını korktuğunu söylüyorsa onunla konuşmaktan korkmayın: Çocuğunuzun size bundan bahsetmesi aslında onun size verebileceği en değerli hediyelerden birisidir. Ona yardım edebilmek, korkuları hakkında konuşmak, anne babalık görevlerinden birisidir. Korkuyu korkunç yapan onun yalnız yaşandığının sanılmasıdır.

Geçmişte yaşadığı travmaları yeniden yaşıyorsa uzman yardımı almaktan çekinmeyin: Elbette, uzman yardımından daha önemlisi yoktur. Her korku, kaygı stres durumu için uzman görüşüne başvurmak gerekmese de, gerektiği hallerde bu yardımı almaktan sakın çekinmeyin. 

Uzmandan kasıt, çocuk psikoloğu, rehberlik uzmanı, sosyal hizmet uzmanı ve çocuk psikiyatristidir. Yaşam koçları, şifacılar, hacamatçılar gibi dolandırıcıları kapınızdan sokmayın sakın. Dedim ya, çocuklar en değerli varlıklarımızdır, onların sağlıklarını tehlikeye atmayın. Kendinize mukayyet olun ha, benden söylemesi… adlı yazıda bundan bahsetmiştim.

Gerekli hallerde sağlık bakanlığı, belediyeler vs bağlı toplum sağlık merkezleri, çocuk ve ergen ruh sağlığı danışmanlığı merkezleri, rehberlik merkezleri gibi kurumlardan ücretsiz yardım alınabilir.

Sağlıklı ve sağlıcakla kalın..

Bu yazı ilk defa panikataksite.wordpress.com adresinde yayınlanmıştır.

 

 

NELER SÖYLENDİ?
@
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
Advert
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA