Advert
https://www.truvaedebiyatdergisi.com/files/uploads/user/cab1ffc482e0c90b26dfa69cd7f0fde7-722985c1866ae6b87b70.jpeg
Turan Demirci
Advert

Yön Tayini

13-01-2023 18:53 872 kez okundu.

Arkadaş yüksek tansiyon şikayeti ile hasta hanenin acil servisine gidiyor. Nöbetçi doktor yatağa uzanın dediğinde çevresine bakınıyor.

-Olduğum yerde kalakaldım, diyor. Altı tane boş yatak vardı ve ben hangisine yatacağıma karar veremedim. Sonra doktora dönüp hangisine uzanayım dediğinde doktor gülümseyerek, "Hepsi boş." diyor, istediğinize uzanın. "Elli yaşındayım ve hangi yatağa yatmam gerektiğine karar dahi veremedim, illaha bekliyoruz ki birisi bizi kulağımızdan tutsun aha şu yatağa yat desin."
diyor.

Yıllar önceydi, arkadaşımın işlettiği kahvehaneye arada gidip çay içiyorum. Oyun oynama merakım hiç olmadı, zaten ne zaman bir oyun oynamaya kalksam uykum gelir… Bende çay içer saman kağıttan yaz bozlara resimler çizer şiirler yazardım. 

Kahvehanenin kapanışına yakın bir saatte sivil ve resmi bir gurup polis kapıdan içeri girdi, "Arama var herkes ayağa kalksın!" dediklerinde de hepimiz ayağa kalktık. 

Kimliklerimizi çıkardık sırayla baktılar. Girişe yakın oturanlarla komiser konuşmayı biraz uzatınca ben oturdum. Herkes ayakta iken benim oturmam elinde makineli silah olan sivil giyimli bir polisin dikkatini çektiğinde bana doğru birkaç adım atıp gözlerini dikip bakmaya başladı… Oturduğum yerde o baktı, ben baktım bu bakışma biraz uzayınca kahvehanedekilerin bir süre sonra da sırtı bize dönük olan komiserin dikkatini çekti. Bu sefer herkes bize bakmaya başladı…

Bir sinir harbinin tam ortasındayız, ben arama bitti milleti ne ayakta tutuyorsunuz modundayım, polis ise biz söylemeden niye oturdun davasında. 

İnsanlar ise aha bir kabahat işledin hepimizi alacaklar kahvehaneyi de kapatacaklar tedirginliğinde… 

İçimden hiç gelmemekle beraber ayağa kalktım… Polis kafasını eğmiş kaşlarının altından bakarken komiser oturduğum masaya kadar gelip önümdeki yazboz kağıdını kendine doğru çevirdi ve çizdiğim resme baktı…

-Bunu, dedi siz mi çiziyorsunuz?..

-Evet dediğimde de arkasına dönüp buyurun arkadaşlar, dedi oturabilirsiniz… 

Akabinde o sıralarda bir satranç oynama furyası vardı yarım kalmış satranç oyununa devam ederken komiserin hamleler arasına sıkıştırdığı sorular kendini tatmin etmiş olacak ki oyun bittiğinde çıkıp gittiler.

O gün bu gündür o gece yaşadığım olayın ezikliğini yaşarım. Orada ayağa kalkmamalıydım..

Yaşına ve olgunluğuna rağmen devletle her yüzleştiğinde elini ayağını koyacak yer bulamayan insanlar ve bu durumu egolarının kabarması için kullanan insanları izleyerek büyümek zorunda kaldık. 

Şefkatsiz büyüyen çocukların oyuncaklarını kırarak dışa vurduğu duyguları gibi giderek bir birini daha çok kıran döken insanlara dönüştük. Sorsanız, hepimiz bir birimizin koruyucusu kollayıcısıydık fakat korunduğumuz ve kollandığımız yerlerimizden kırıldık. Hatta o kadar kırıldık ki, artık tedirginliğimizin altında yatan şeyin sevginin izlerini mi, yoksa korkunun gizlerini mi taşıdığını bilmiyoruz…

Neler Söylendi?