MÜJGAN...
Son veda da hükümsüzdün Müjgan.
Arkamı döndüğümde kocaman dünya avuçlarımın içinde tuttuğum nefretimden ibaretti.
Aslında hiç beklemiyordum.
Papatya kokusuna sardığımız hayallerin iki damla gözyaşına sığacağını,
Ama olsun.
Misafiri olduğumuz zamanda , gülün güzelliği akşama düştüğünde dikeni kalbe batarmış.
Ki, vakitsiz sevmeler deydiğinde tenimize kuzey kutbuna düşen gün ışığı gibi soğuk olurmuş.
Neyse kaybettim biliyorum.
Vazgeçtim gözlerinden.
Sessizce çekildim dudaklarından.
Şimdi anlıyorum ki ...
Aşkın hançeri ten sıcakken kalbe battığında ......
Acıyı hissetmek...
Oysa.
Sende ne çok şey bırakmışım......
Sanırım mahşerde ki yanan ateşim sen olacaksın.
Yeminime öksüz bıraktığım nefsimden kum gibi esip geçme.
Anladım...
Aşkı öldürmenin bedeli büyük
Kabul.
Çarmıha gerilmek erkek adamın fıtratındaysa, tarih benim pişmanlığımı yazsın.
Yenilemek hiç kolay değil.
Tamam sen kazandın.
Sen kazandın teni gül kokan yenilgim.
Öldür!
Öldür!
Hançer senin elinde.
Yine de, aşk sen ve ben,
Yeter ki karar ver ilk darbe kime?....
Editör: Nevin Bahtışen