DENEME
Giriş Tarihi : 04-06-2023 21:19   Güncelleme : 04-06-2023 21:48

Şüphe / Turan Demirci

Yazan: Turan Demirci -ŞÜPHE

Şüphe / Turan Demirci

ŞÜPHE

Delikanlı annesini hastaneye götürüyor. Yapılan ilk muayene sonunda yatışına karar veriliyor. Aradan günler geçiyor hastalığının ne olduğu hakkında bir türlü bilgi alamıyor. On beş günün sonunda doktorun karşısına çıkıp:
-Annemin nesi var hocam?
-Valla biz dalaktan şüpheleniyoruz.
-İyi de annemin dalağı yok ki…
-Nasıl yani?
-Daha önce ameliyat oldu ve dalağını aldılar…
-??
-??

Ne kadar çok yaşamışızdır, henüz karşılaşmadığımız bir durumu karşılaşabileceğimiz ilk şey olması ihtimaliyle hareket etmeyi. Tarihsel veya yaşadığımız kısa dönemlerden edindiğimiz tecrübelerden öngörüler oluşturarak olabilecek şeyleri muhakkak olacak diye kabullenmek belki de hayatımızın en karamsar dönemlerinin ana kaynağıdır. Henüz yapmadı ama bu şahsın bunu yapacağını biliyorum veya onlar zaten öyledirler fırsat kolluyorlar, bir gün fırsatını bulduklarında muhakkak emellerine ulaşmak için çaba harcayacaklar.

Birden tüme varma gayretini sürekli kötüye ulaşmak üzerine kurgulamak hayatı kirletmekten başka bir işe yaramıyor. Dünyada belki çok az tekrarlanmış bir meseleyi, hemen her kutuplaşmanın kaynağı olarak gösterip, buradan düşmanlık veya ötekileştirme için gerekçe üretmek, hem insanların hem toplumların sürekli kendini bir tehdit altında hissetmesinden başka bir işe yaramıyor. Bana göre gerçekle yüzleşmeyi öncelemek, dünyadaki bu tür problemlerin hem oluşmasını hem de kimi kesimlerin bundan kargaşa üreterek nemalanmasını önleyecektir.

“Aslında ben sana güveniyorum ama başkalarına güvenmiyorum” sözündeki o “başkaları” var ya hah işte sizin “güvendiğiniz” o kişi de başkaları için bir “başkası” aslında. Emin olun onun için “Aslında ben sana güveniyorum.” diyenler de size veya sizinkilere güvenmiyor. Oysaki şüphe içinde yaşamak yerine, şüpheye neden olabilecek durumla yüzleşmeyi başarabilsek, olayların hiç de zihnimizde ürettiğimiz gibi olmadığını göreceğiz.

Bunun yolu nedir diye sorarsanız ben “çabadır” derim. İlk hareketi yapacak düşünceye sizi ulaştıracak fikri oluşturmak, karanlığın arkasındaki gerçeği görmek için perdeyi çekecek ilk hareketi yapabilmek ve gerçekle yüzleşecek cesareti göstermek… İşte bunların hepsi çabadır. Bezginliğin, bıkkınlığın üzerinize yığdığı ağırlıkla bahane üretmek yerine, merakın direngenliğiyle harekete geçmek, yürümeye alıştığınız yolda bir anda başka bir yola sapmak, üstelemek, işte bunların hepsi çaba ister. Sadece şüphelenmek yetmez.

Şüphenin neticesiyle yüzleşme cesareti işte o çabanın sizi götüreceği yer tam orasıdır. O zaman günlerce beklemek ve bekletmek yerine, işinizi yapmanın iç huzuru ve insanları meraktan kurtarmanın güler yüzüyle kendinizi ödüllendirirsiniz…

Editör: Betül Eren 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi