SEVGİ DÜNYASINDA ARINABİLMEK
Kalbi kırık sonbahar kuşanmış anılarını,
Hüzne uğrar sarışınlık,
Ağaçlar döker yapraklarını.
Gönlüm bir evren gibi
Kara deliklerinde bilinmezlik.
Yaşamak çok bilinmeyenli denklem,
İçinde kural hataları.
Devrilip, yeniden ayağa kalkmanın çabası,
Gelip geçen yılların zalimce bıraktığı izler.
Bir tatlı tebessüm kokusu,
Güllere aşina tatlı bir bakış.
Hezeyan içinde bir yakarış sonrası,
Karanlıktan sabaha uğrayan mutluluk.
Hangi kervanın kaçıncı molasında bıraktık,
Bir lokma ekmeğin ardına gizlediğimiz tamahı?
Kaç gün doğumunda sancılandı zaman?
Kaç yangında yankılandı acılar göğe?
Anılar yürüyor ardımızdan, yollar netameli.
Hep acılıydı ayrılıklar, bir çığlık ötesi uçurum!
Çocukların acılı haykırışlarına ağladı gökler.
Sonra kesif bir yangın kokusu!
Şimdi yağıyor bombalar, kara bahtlı,
Sarışın çocukların üzerlerine.
Anne kucağında kavrulup kalmış bir çocuk,
Ölümün gerçeğine acıyla bakan gözlerle!..
Dağılmayacak mı puslar, bitmeyecek mi acı?
Güneşin gülümsemesi de mi sahte?
Her acıyı örtebilecek mi ki
Baharla birlikte yeşeren çayırlar?
Bir dünya ötesi ölüm oysa!
Masumlara mutluluğu çok gören katiller.
Kocaman dünyayı doymayan amellerine,
Kan ve barut kokusuna bulayan iblisler!..
Haydi, işgal edin sevgi dünyasını!
Yapabilir misiniz, kana bulanmış ellerinizle?
Gerçek sevgiyi yüzünüze koyup, gülümseyebilir misiniz?
İnsan yüreği de kirlendi işte Derelere, nehirlere akan lağım sularıyla birlikte.
Deryaların çırpınışlarında gizli arınmak.
Derya olup, yürek çırpınışlarında kendinizi,
Sevgi deryasında arındırabilir misiniz?