SESSİZLİĞİN KANADINDA
Doğu yanıyor. Güney, yara bere içinde. Her yerde çatışmalar, acılar, gözyaşları… İnsanlık, kendi karanlığıyla yüzleşirken, gökyüzü sanki hiçbir şey olmamış gibi sabahı doğuruyor. Dünya dönüyor. Zaman durmuyor.
Bir ağacın en uç dalında, yalnız bir kuş… Gün batımının kızıl ateşine karşı, suskun. Ne bir çığlık, ne bir cıvıltı. Sanki dünyadaki her acıyı anlamış da içine gömmüş gibi.
Küçücük kalbiyle evrende bir denge arıyor. Arkasında kalan şehirlerin, yıkılmış evlerin, terk edilmiş oyuncakların ve susturulmuş ninnilerin yankısı var.
Ama yine de orada…
Gökyüzünü izliyor. Rüzgârı hissediyor.
Belki de “umut” denen şeyin en canlı haliyle hâlâ kanatlarında olduğunu biliyor.
Bir an duruyor. Sonra başını kaldırıyor, ufka doğru bakıyor. Ve uçuyor…
Kim bilir, belki yeni bir sabahın habercisi olmak için.
Belki barışa kanat çırpıyor. Belki de sadece, sessizliğin içindeki çığlıkları taşımak için göğe yükseliyor.
Çünkü kuşlar bilir; gün batsa da yeniden doğar. Ve bazen, bir kuşun uçuşu bile bir halkın yeniden doğuşudur.
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz