MENDİL
Çıktığı yol o kadar uzundu ki ne zaman varacağı belli değildi... Elinde tuttuğu mendile işlediği söze bakıp güç alıyordu... Sahibine vereceği güne kadar. Patikadan geçerken karşısına çıkan sarı köpeğin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu ...
Kuyruğu sallıyordu sürekli kovalamaya çalışsa da peşinden ayrılmıyordu ... Geçeceği yolda belli ki karşısına daha neler çıkacaktı?..
Gözüne vuran ışık o kadar kuvvetliydi ki açamıyordu önünü göremiyordu bunu fırsat bilip sağdaki yola koşarak girdi arkasına bakmadan...
Çevresinde dolaşan köpek kaybolmuştu.. Yürümekten ağzı burnu kurumuştu. Bir su kenarı bulup dinlemeyi düşündü. Yorgunluktan ölmek üzereydi saatler geçmiş hâlâ gittiği yolda istediği yere varamamıştı. En sonunda yere düştü.
Elinde bastonu ağır aksak yürüyen bir derviş belirdi yanında rüya mıydı gerçek miydi?
Gözlerini açtığında kocaman yemyeşil ormanın içinde kuş sesleri, ağaçların hışırtısı kenarda akan nehrin coşkusu kulaklarında çınlıyordu,
"Seni bulmasaydım çakallara yem olacaktın." dedi. Derviş nereye gideceğini sordu.
Bir panikle mendili geldi aklına Allah'tan kaybolmamış olduğu yerde duruyordu hemen eline aldı gözünden sakındığı mendilini, "Ben bu mendile işlenen sözün sahibine gidiyorum." diye cevapladı...
Derviş, "Hiç korkmuyor musun? Bunca zaman zorlu yollardan geçmişsin yoluna çıkanlardan hiç mi ürkmedin?" "Neden korkayım ki önüme çıkan engellere rağmen mücadele mi kaybetmedikten sonra." deyip güldü.. "Zorluk benim adım. Değer dediğin yüreğinde taşıdığın hazinenin en kutsalı." Derviş, "Senin gibiler kaldı mı ya?" diyerek elinde tuttuğu defteri ona uzattı. "Bu nedir?" diye sordu. "Ben senin özündeki defterinin sayfalarında yaşayan kişiyim." dedi. Cesaret gösterdiğin her adımında yanında olan. Şaşırıp kalsa da emin olduğu tek bir doğru vardı yolun sonunda beklenen..
Mendiline baktıkça gözlerinin içi gülüyordu. Dervişe baktığında gözden çoktan kaybolmuştu..
Aradan aylar geçmesine rağmen umudunu hiç kaybetmedi. Mendiline işlediği söze inandı yolun bittiği yerde balonlar uçuyordu gökyüzünde mendilin sahibi karşıdaydı ve gülümsüyordu
Koşar mıydı seslenir miydi?
Dudaklardan dökülür müydü kelimeler? düşündü. Onda saklı kalansa işlenen sözün gizemiydi..